Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/1480
Karar No: 2018/3345

Tasarlayarak töre saikiyle öldürme - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2017/1480 Esas 2018/3345 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2017/1480 E.  ,  2018/3345 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Tasarlayarak töre saikiyle öldürme
    HÜKÜM : Sanık ... hakkında:
    a- Sanığın ..."ı öldürmek suçundan TCK.nun 37/1, 82/1-a-k, 53/1-2-3, 63/1. maddeleri uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası,
    b- Sanığın ..."ı öldürmeye teşebbüs suçundan TCK.nun 37/1, 82/1-a-k, 35/1-2, 53/1-2-3, 63/1. maddeleri uyarınca 15 yıl hapis cezası,
    c- 6136 sayılı Yasanın 13/1, TCK.nun 52, 53/1-2-3. maddeleri uyarınca 1 yıl hapis cezası, 600 TL adli para cezası,
    Sanık ... hakkında;
    a- Sanığın ..."ı öldürmek suçundan TCK.nun 37/1, 82/1-a-d- k, 53/1-2-3, 63/1. maddeleri uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası,
    b- Sanığın ..."ı öldürmeye teşebbüs suçundan TCK.nun 37/1, 82/1-a-k, 35/1-2, 53/1-2-3, 63/1. maddeleri uyarınca 15 yıl hapis cezası,
    3- ... hakkında;
    a- Sanığın ..."ı öldürmek suçundan TCK.nun 38/1, 82/1-a-k, 53/1-2-3, 63/1. maddeleri uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası,
    b- Sanığın ..."ı öldürmeye teşebbüs suçundan TCK.nun 38/1, 82/1-a-k, 35/1-2, 53/1-2-3, 63/1. maddeleri uyarınca 15 yıl hapis cezası,
    4- Sanık ..."un üzerine atılı suçları işlediği sabit olmadığından CMK.nun 223/2-e maddesi uyarınca müsnet suçlardan dolayı ayrı ayrı beraatine.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Sanık ... hakkında TCK.nun 37. maddesinin uygulamasının mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın eyleminin TCK.nun 39. maddesi kapsamında kaldığına yönelen tebliğnamedeki bozma düşüncesine bu yönüyle iştirak edilmemiştir.
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar ..., ... ve...’in maktul ... ve mağdur ...’a karşı eylemlerinin sübutu kabul ve takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, sanık ... hakkında maktul ...’i nitelikli kasten öldürme, mağdur ...’u nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından elde edilen delillerin 5271 sayılı CMK"nun 223/2-e maddesi uyarınca mahkumiyetlerine yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, Cumhuriyet savcısının sanık ...’nin beraat etmesinin hatalı olduğuna vesaireye, sanık ... müdafiinin temyiz dilekçesi ve duruşmalı incelemedeki sübuta, sanığın beraat etmesi gerektiğine vesaireye, sanık ... müdafiinin temyiz dilekçesi ve duruşmalı incelemedeki eksik incelemeye, sübuta, mahkeme kararının gerekçesinin uyumsuz olduğuna, çelişkili beyanlar ile hüküm kurulduğuna, beraat etmesi gerektiğine vesaireye, sanık ... ve müdafiinin sübuta vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
    A-) Sanık ... hakkında maktul ...’i nitelikli kasten öldürme, mağdur ...’u nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan beraat hükmünün incelenmesinde; hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
    B-) Sanık ... hakkında maktul ...’i nitelikli kasten öldürmeye azmettirme, mağdur ...’u nitelikli kasten öldürmeye teşebbüse azmettirme, sanıklar Kadir ve ...haklarında maktul ...’i nitelikli kasten öldürme, mağdur ...’u nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
    1- Tasarlamanın oluşması için, bir kimseye karşı belli bir suçu işleme kararının verilmesi, suç işleme kararı ile fiilin icrası arasında tasarlamayı kabule elverişli makul bir sürenin geçmesi, bu süre içerisinde sebat ve ısrar göstererek kararlaştırılan suçun işlenmesi gerektiği, olayda ölen ve mağdurun evinin kapısını çaldığı, kapı açıldığında ateş ettiği, tasarlama ögesinin ne şekilde oluştuğuna ilişkin kanıtların neler olduğu gerekçeli kararda gösterilip açıklanmadan tasarlama ile öldürmeden ve öldürmeye teşebbüs suçlarından hüküm kurulması,
    2- Suçun töre saikiyle işlendiğinin kabulü için sırf toplumda benimsenmiş olan genel bir davranış veya yaşam biçimine aykırı davranılmış olmasını cezalandırmayı görev addedip onun etkisiyle işlenmesi gerektiği, failin iradesi üzerindeki etkinin yaşadığı olaydan değil, yaşadığı toplum tarafından bu şekilde kabul edilmesi nedeniyle eylemin gerçekleşmesi durumundan öldürme olayının töre saikiyle işlenmesi gerektiğinin kabulü gerektiği, bu saikle hareket ettiğine ilişkin kanıtların neler olduğu gerekçeli kararda gösterilip tartışılmadan, denetime olanak sağlayacak şekilde gerekçeleri gösterilmeden TCK.nun 82/1-k ve 82/1-k, 35/2. maddeleriyle hüküm kurulması,
    3- Sanık ...’in ölen ...’in oğlu, sanık ...’in eski eşi olduğu, ...’in evlilik birliği devam ederken, mağdur ... ile birlikte 2005 yılında kaçarak birlikte yaşamalarının TCK.nun 29. maddesi gereğince oğul ve eş olan sanıklar... ve ... haklarında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışmasız bırakılması,
    4- 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı Kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri yönünden sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Hususları bozmayı gerektirmiş olup, Cumhuriyet savcısının ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, sanıklar ... ve ... haklarında tayin olunan ceza miktarı ile tutuklu kaldıkları süre dikkate alınarak sanıklar ve müdafilerinin tahliye taleplerinin reddine, 10/07/2018 gününde Üyeler ... ve ...’ün haksız tahrik açısından mahkeme kararının doğru olduğu yönündeki karşı oyu ve oyçokluğu, diğer yönlerden oybirliği ile karar verildi.

    KARŞI OY;

    Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre, sanıklardan ... ve ... hakkında nitelikli öldürme suçundan kurulan hükümde TCK.nun 29. maddesinin uygulanması gerektiğine ilişen sayın çoğunluk görüşünün yerinde olmadığı gerekçesi ile bozma kararına bu yönü ile muhalifiz.

    Şöyle ki;
    Öncelikle, olayın kabulüne kısaca bakarsak; maktul ..., sanıklardan ..."in boşandığı eski eşi, sanık ... ise, öz oğludur.
    Maktul ..., suç tarihinden çok önce, sanık ... ile evli olduğu dönemlerde, diğer katılan ... ile telefon aracılığı ile tanışmış ve aralarında telefon konuşması seviyesinde kalan arkadaşlıkları oluşmuştur. Ancak, dosya kapsamına göre, sanık ..."in, eşi maktul ..."e kötü muamele yapması nedeniyle durumu, mağdur ..."a yine telefon ile bildirmiş, onun da telkinleri ile maktul karakola sığınmak suretiyle yardım istemiştir.
    Bu aşamadan sonra, karakol görevlilerinin de yardımı ile maktul şehirler arası otobüse bindirilmiş ve mağdur ... ile buluşarak İstanbul"a giderek 2005 yılından itibaren birlikte orada yaşamaya başlamışlardır.
    Sanık ... ise, bu tarihten hemen birkaç ay sonra annesinin yanına gelmiş, maktul ve mağdur ile birlikte yaşamaya başlamış, hatta kendisine mağdur ... iş bulmuş, babası sanık ..."in talebi doğrultusunda, annesi ile babasının boşanmalarına aracılık edip, anlaşmalı boşanmalarını sağlamıştır. Boşanmalarının üzerinden de, uzun bir zaman dilimi geçmiş, maktul ..., mağdur ... ile sanık ... ise bir başkası ile evlenmiştir.
    Boşanma ile sanık ... açısından, artık Medeni Yasanın 185. maddesi anlamında geriye doğru sadakat yükümlülüğünden bahsetmek mümkün değildir. Maktulün oğlu olan sanık ... ise, annesinin mağdur ... ile gitmesinden önce ilişkilerini desteklediği gibi, hemen sonrada, onlarla birlikte oturmuş, onların yanında işe girmiş ve olay anına kadar da ilişkilerini sürdürmüştür. Bu durumda, tarafların birlikte olmalarına onay verdiği gerekçesi ile olay anında, bu ilişki nedeniyle tahrik altında olduğunu söylemek mümkün değildir.
    Bir diğer düşünce ile de, yerel mahkemenin olayda 5237 sayılı Yasanın 82. maddesinin (a) ve (k) bendlerinin uygulanmasına yönelik hüküm kurmasına karşın, bu bendlerin uygulanma gerekçelerinin gösterilmediğine ilişen sayın çoğunluk görüşüne katılmakla birlikte, denetime imkan verecek şekilde, gerekçelendirilmesi durumunda (k) bendinin uygulanıp uygulanmayacağı da Dairemizce irdelenecektir. Kaldı ki, sayın çoğunluk görüşüne göre, olayda TCK.nun 29. maddesinin sanıklar ... ve ... hakkında uygulanması gerektiğine ilişen 3 nolu bozma gerekçesi karşısında,, bir saik suçu olan “Töre” nedeniyle işlenen suçlarda, zaten tahrik hükümlerinden bahsedilemeyeceği, yani töre ile tahrikin aynı olayda birleşmesinin yasal zeminde mümkün olamaması karşısında, Dairenin sayın çoğunluk görüşüne göre (2) ve (3) nolu bozma bendlerinin de kendi aralarında birbirleri ile çelişeceği düşünce ve kanaati ile sayın çoğunluğun olayda TCK.nun 29. maddesinin sanıklar ... ve ... hakkında uygulanması gerektiğine yönelik bozma gerekçesine kısmen katılmak mümkün görülmemiştir.
    10/07/2018 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ..."ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanıklar ..., ... müdafii Avukatlar ..., ..."nin yokluklarında 12/07/2018 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi