
Esas No: 2022/5326
Karar No: 2022/6072
Karar Tarihi: 16.05.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5326 Esas 2022/6072 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/5326 E. , 2022/6072 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 1. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasında İlk Derece Mahkemesinin 08.11.2016 tarihli ve 2014/482 Esas, 2016/376 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar, ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 18/01/2017 tarihli ve 2017/52 Esas, 2017/113 Karar sayılı kararı ile kaldırılmıştır.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesinin 08.01.2019 tarihli, 2017/65 Esas, 2019/2 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 12.04.2019 tarihli ve 2019/706 Esas, 2019/1028 Karar sayılı kararı ile hükmün ikinci kez kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin ikinci kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ile davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ile davalı vekili tarafından (katılma yolu ile) temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının emekli olarak iş sözleşmesini feshettiğini, kanun gereği ödenmesi gereken haklarının ödenmediğini, davacının haftada 6 gün 07.30-19.30 saatleri arasında çalıştığını iddia ederek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı definde bulunarak davacının kıdem tazminatının tamamının ödendiğini, davacının 18/07/1996 tarihinde önceki çalışmasının haklı fesih ile sona erdiğini, davacının bu dönem yönünden kıdem tazminatına hak kazanmadığını, yıllık izinlerinin tamamını kullandığını, davacının herhangi bir alacağı bulunmadığını savunmuş ve davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının iş sözleşmesinin emeklilik nedeniyle sona erdiği, kıdem tazminatının eksik ödendiği, davacının fazla çalışma yaptığının puantaj kayıtları ve tanık beyanları ile ortaya koyulduğu, ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışma iddiasının ispat edildiği sonucuna varılarak bu alacak talepleri yönünden davanın kısmen kabulüne, yıllık izin ücreti talebi yönünden ise davalı tarafından yargılama aşamasında sunulan yıllık izin belgeleri nedeniyle izin alacağı bulunmadığı gerekçesiyle bu talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; yıllık izin alacağının reddine ilişkin hatalı karar verildiğini, davalı tarafın yıllık izin belgelerini kanuni süresi içinde sunmadığını, fazla çalışma ücreti alacağının eksik hesaplandığını, fazla çalışma ücretine uygulanan faizin hatalı belirlendiğini, vekâlet ücretinin hatalı hesaplandığını ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; iş sözleşmesinin haklı nedenlerle feshedildiğini, zamanaşımı definin dikkate alınmadığını, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, davacı tanıklarından birinin davacının eşi olduğunu ve davacı aleyhine beyanda bulunamayacağını, hak kazanılan fazla çalışma ücretlerinin ödendiğini, fazla çalışma alacağının yanlış hesaplandığını, ayrıca yapılan indiriminin yetersiz olduğunu beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine, davacı ve davalı tarafça ileri sürülen tüm istinaf sebeplerinin ilk derece mahkemesince usul ve yasaya uygun bir şekilde değerlendirilerek hüküm kurulmasına göre..." davacı ve davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından ise katılma yoluyla temyiz talebinde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; yıllık izin belgelerinin yargılama aşamasında sunulduğunu, savunmanın genişletilmesi kapsamında değerlendirilerek bu belgelere itibar edilmemesi gerektiğini ve fazla çalışma ücretinin eksik hesaplandığını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
Davalı vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde; iş sözleşmesinin 1996 yılında haklı nedenle feshedildiğini, bu dönemin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaması gerektiğini, zamanaşımı savunmasına değer verilmediğini, davacının vardiyalı çalıştığını ve fazla çalışma alacağı olmadığını, ulusal bayram ve genel tatil ücretine de hak kazanmadığını, resmi kurum olan davalının tüm ödemelere ilişkin kayıtları sunduğunu ve davanın reddi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının bakiye kıdem tazminatı alacağı bulunup bulunmadığına, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücretinin ispatı ile hesaplanmasına ve yargılama sırasında sunulan yıllık izin belgelerine savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında değer verilip verilmeyeceğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 120 nci maddesi hükmü uyarınca kıdem tazminatını düzenleyen mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun (1475 sayılı Kanun) 14 üncü maddesi halen yürürlüktedir.
1475 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
" Bu Kanuna tabi işçilerin hizmet akitlerinin:
...
4. Bağlı bulundukları kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla;
5. (Ek: 25/8/1999 - 4447/45 md.) 506 Sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle,
Feshedilmesi ... sebebiyle son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet aktinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir.
..."
2.4857 sayılı Kanun'un "Fazla çalışma ücreti" kenar başlıklı 41 inci maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
"...
Fazla çalışma, Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalardır. 63 üncü madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile, bazı haftalarda toplam kırkbeş saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz.
Her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir.
..."
3. 4857 sayılı Kanun'un 44 ve 47 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Somut uyuşmazlıkta, davacının iş sözleşmesini yaşlılık aylığına hak kazanması nedeniyle feshettiği, bu hâlde ödenen kıdem tazminatının mahsubu ile bakiye kıdem tazminatı alacağına hak kazandığı, sunulan puantaj kayıtları ve tanık beyanlarına göre fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil çalışmasının ispat edildiği, işverence ödenen fazla çalışma ücretinin eksik olduğu, yapılan ödemeler mahsup edilerek sonuca gidilmesinin yerinde olduğu, yıllık izin ücreti talebine ilişkin olarak ise davalı tarafından İlk Derece Mahkemesinde yargılama devam ederken yıllık iznin kullanıldığına ilişkin belgelerin sunulduğu, borcu sona erdiren belgelerin savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında kalmayacağı anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesince kıdem tazminatı ile fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti talepleri yönünden davanın kısmen kabulüne ve yıllık izin ücreti talebinin reddine karar verilmesi yerindedir. Tarafların istinaf başvurularının esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararı isabetli olup taraflarca ileri sürülen temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin davalı tarafa yükletilmesine,
16.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.