Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2014/715
Karar No: 2016/559

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/715 Esas 2016/559 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2014/715 E.  ,  2016/559 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 04.12.2012 gün ve 2012/4 E., 2012/398 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 27.06.2013 gün ve 2013/6073 E., 2013/17803 K. sayılı ilamı ile;
    (...Davacı, davalıya ait aracı noter satış senedi ile satın aldığını, aracın tam hasarlı olması nedeniyle sigorta yapılmadığını, ayıplı araç olduğunu satıştan dönerek ödediği bedelin tahsili için icra takibinde bulunduğunu yaptığı icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve % 40 inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacının temyizi üzerine, dairemizin 5.5.2011 tarihli ilamı ile bozulmuş bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Mahkemece verilen karar üzerine dosyanın temyiz incelemesi sırasında araç davacı tarafından 2.7.2010 tarihinde 3. şahsa 17.000 TL"ye satılmış alınan bilirkişi raporunda satış tarihinde araç değerinin 23.000 TL olduğu belirlenmiştir. Aracın satış tarihindeki değerini belirleyen rapora göre zarar 5000 TL"dir. Mahkemece, bu miktar zarar üzerinden davanın kabulü gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde 3. şahsa satış bedeli esas alınarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir...)
    gerekçesiyle oybirliğiyle ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasıyla bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkâr tazminatı istemlerine ilişkindir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davalının Bakırköy 8. İcra Müdürlüğünün 2008/12658 esas sayılı dosyasında 11.000 TL asıl alacak yönünden itirazının iptali ile 11.000 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek suretiyle takibin devamına, asıl alacağın % 40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, takip tarihi olan 24/10/2008 tarihinden itibaren satış tarihi olan 02/07/2010 tarihine kadar geçen süre için 17.000 TL’lik miktar yönünden yıllık % 9 yasal faizinde davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
    Davalı vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde yer alan gerekçe ile karar bozulmuştur.
    Yerel mahkemece, direnme kararı verilmiştir.
    Hükmü temyize davalı vekili getirmiştir.
    Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler esnasında uyuşmazlığın esasının incelenmesinden önce, mahkemenin bozulan ilk kararında “Davacının davasının kısmen kabulü ile, davalının Bakırköy 8. İcra Müdürlüğünün 2008/12658 esas sayılı dosyasında 11.000 TL asıl alacak yönünden itirazının iptali ile 11.000 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek suretiyle takibin devamına,” şeklinde karar verildiği halde direnme olarak adlandırılan kararda “faiz” konusunda bir karar verilmemiş olduğu dikkate alındığında, yerel mahkemece usulüne uygun direnme kararı oluşturulup oluşturulmadığı hususu ön sorun olarak incelenmiştir.
    Direnme kararları, yapıları gereği, kanunun hukuka uygunluk denetimi yapmakla görevli kıldığı Yargıtay dairesinin denetimi sonucunda hukuka aykırı bularak, gerekçesini açıklamak suretiyle bozduğu bir yerel mahkeme kararının aslında hukuka uygun bulunduğuna, dolayısıyla bozmanın yerinde olmadığına ilişkin iddiaları içerdiklerinden, o iddiayı yasal ve mantıksal gerekçeleriyle birlikte ortaya koymak zorunda olduğu gibi, direnilen ve uyulan kısımları da kalem kalem net ve birbirine uygun bir biçimde içermelidir.
    Nitekim, aynı ilkeler Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19.03.2008 gün ve 2008/15-278 Esas, 2008/254 Karar; 21.10.2009 gün ve 2009/9-397 Esas, 2009/453 Karar; 07.05.2014 gün ve 2013/4-1121 Esas, 2014/626 Karar sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
    Bu genel açıklamaların ışığında somut olaya gelince, yerel mahkemece bozulan ilk kararında “asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek suretiyle takibin devamına,” karar verilmesine karşılık, direnme kararında bu konuda bir karar verilmemiştir.
    Bu itibarla, bozulan ilk karar ile direnme kararı arasında farklılık bulunduğundan yerel mahkemece usulüne uygun direnme hükmü kurulması için işin esasına yönelik temyiz itirazları incelenmeksizin kararın usulden bozulması gerekmiştir.
    S O N U Ç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle direnme kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle usulden BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 27.04.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi