Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2592
Karar No: 2019/7803
Karar Tarihi: 14.11.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/2592 Esas 2019/7803 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalılarla davacılar arasında, paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi talebi üzerine açılan davanın kabul edilmesine dair verilen hüküm Yargıtay tarafından incelendi. Mahkeme, davasından feragat edilen parsel hakkında karar verilmesine yer olmadığını belirtti. Diğer dava konusu parseller hakkında davanın kabulü ile ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verildi. Ancak, davalılar arasında muhtesat (bütünleyici parça) konusunda ihtilaflı bir durum olduğu için, tüm tarafların muhtesat iddiasını kabul etmesi veya konuda dava açılması gerektiği belirtildi. Ayrıca, bir davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmeden yargılamanın devam edilmesinin hukuki dinlenilme hakkına aykırı olduğu belirtildi. Kararda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'ndaki hukuki dinlenilme hakkına dair bilgi ve açıklamalar yapıldı. Kanun maddeleri ise 165. madde ve 27. madde olarak belirtilmiştir.
14. Hukuk Dairesi         2019/2592 E.  ,  2019/7803 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.08.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Davacılar vekili, 166 ada 27,103 ada 10, 108 ada 10, 117 ada 4, 110 ada 45 ve 165 ada 30 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yolu ile giderilmesini talep etmiştir.
    Davacılar vekili, 25.12.2014 tarihli keşifte 166 ada 27 numaralı parselin murislerine ait olmadığını belirterek bu parselle ilgili davasından feragat etmiştir.
    Davalı ... ve ... davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
    Davalı ... 110 ada 45 ve 103 ada 10 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde bulunan ağaçların kendisine ait olduğunu ileri sürerek, taşınmazların satış yolu ile ortaklığın giderilmesine karar verilmesi halinde muhtesat bedelinin kendisine ödenmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, dava konusu 166 ada 27 parsel sayılı taşınmazın davasından feragat edildiğinden bu parsel hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer dava konusu parseller hakkında davanın kabulü ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
    Hüküm, davalı ... ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
    Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesi hükmü uyarınca, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi haklarıyla bağlı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Hukuki dinlenilme hakkı, Anayasının 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının en önemli unsurudur.
    Somut olaya gelince;
    1-Davalı ... tarafından dava konusu 110 ada 45 ve 103 ada 10 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde bulunan ağaçların kendisine ait olduğu ileri sürülmüştür.
    Bu durumda mahkemece, öncelikle tüm tarafların muhtesat iddasını kabul edip etmediklerine dair beyanların tespit edilmesi, muhtesat konusunda ihtilaf bulunduğunda muhtesat iddiasında bulunan davalı ...’a muhtesatın aidiyeti konusunda dava açmak için HMK"nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmesi, açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, tüm tarafların muhtesat iddiasını kabul etmesi veya muhtesatın aidiyeti davası açılıp da muhtesatın davalı ...’a aidiyetine karar verilmesi halinde; yukarıda açıklanan ilkeler gözetilerek bilirkişiden rapor alınmak suretiyle satış bedelinden ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenerek, muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin payları oranında paydaşlara dağıtılması ve dağıtım oranlarının hükümde açıkça gösterilmesi; mahkemece verilen süre içerisinde dava açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
    2-Diğer yandan, davalı ...’a dava dilekçesinin tebliğ edilmediği, 17.12.2013 tarihinde doğrudan duruşma davetiyesinin tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
    Adı geçen davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilmeden savunma hakkı kısıtlanacak şekilde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına aykırı davranılarak, yargılamaya devam olunması ve hüküm kurulması da doğru olmamıştır.
    Açıklanan hususlar gözönünde bulundurulmadan noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... ve davalı ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 14.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi