15. Hukuk Dairesi 2015/2947 E. , 2016/1643 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi ve müspet zararın tazminine ilişkin olup, davalı davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkili ile davalı ... Başkanlığı arasında, belediye sınırlarında bulunan ve kıyıdan dolgu yapılmak suretiyle kazanılan alan üzerine düğün salonu, lokanta ve çay bahçesi yapılıp ...-... tarihleri arasında ... yıl süreyle işletilmesi ve süre sonunda devredilmesi hususunda ... tarihli sözleşme imzalandığını, tesisin işletilmesi aşamasında Hazine tarafından müvekkiline karşı ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin ... Esas sayılı dosyasıyla men"i müdahale ve kal davası açıldığını ve yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilip kesinleştiğini, bunun üzerine akdin kendileri tarafından ... tarihinde feshedildiğini, fesihten sonra davalı ... hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... Değişik iş sayılı tespit dosyası ile yaptırdıkları delil tespitinde 177.428,14 TL zararlarının oluştuğunun hesap edildiğini, bu sebeple fazlaya ilişkin haklar saklı kalarak 80.000,00 TL maddi tazminatın ve akdin feshedildiği tarih ile kira akdinin bitiş tarihi arasına ilişkin 20.000,00 TL kâr mahrumiyetinin sözleşmenin fesih tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiş; ... tarihli ıslah dilekçesi ile de menfi tazminat talebini 34.536,90 TL arttırarak 114.536,90-TL ye, toplam dava değerini ise 134.536,90 TL ye çıkarmıştır.
Davacı vekili 16.05.2014 havale tarihli dilekçe ile 6360 sayılı 14 ilde Büyükşehir Belediyesi ve 27 İlçe Kurulması ile Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile davalı ... Belediyesi"nin tasfiye edildiğini belirterek davada husumeti ..."na yönelttiklerini bildirmiş, .... Belediyesi"ne karşı davaya devam olunmuştur. Davalı ... cevabında, davacı tarafından inşa olunan yapıların yönetmelik, sözleşme ve şartname hükümlerine aykırı olduğunu, yörede bulunan birçok işletmenin Hazineye ecrimisil ödeyerek faaliyetlerine devam ettiğini, Hazine tarafından açılan davada taraf olmadıklarını, davacının işletmeyi ticari kurallara uygun işletmediğini belirterek haksız açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece ... tarihli bilirkişi raporuna göre, 2012 yılı birim fiyatları ile dolgu alanı üzerindeki ahşap yapıların imalât bedelinin 168.436,62 TL olduğu, 8 yıllık işletme süresi düşüldükten sonra kalan 17 yıl için 168.436,62 x 17/25 = 114.536,90 TL menfi zararın talep edilebileceği belirtilerek davanın kısmen kabulüne, 114.536,90 TL alacağın 31.10.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Başkanlığından alınarak davacıya verilmesine, kâr mahrumiyeti talebinin ise şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalının temyiz itirazlarına gelince; ... ilçesi ... mevkii olarak adlandırılan limanın güney mendireğinin bitişiğinde ve ... olarak adlandırılan genelde dalga ve akıntı hareketleri sonucu çok dar bir plaj ya da aşınma ve biriktirme alanı olarak oluşmuş yaklaşık 3.700 m2"lik bir alan; ... mevzuata uygun çalışmalar tamamlanmadan davacı ...a yap-işlet-devret usulü ile ... tarihinde 25 yıllığına kiraya verilmiştir. Sözleşmenin imzalanmasından sonra ..."nin ... tarih ve ... sayılı kararıyla, söz konusu alanda yapılacak dolgu işlemine ait plan ve raporların bir şehir plancısına hazırlatılarak ..."na sunulmasına karar verilmiş, bu karar doğrultusunda şehir plancısı ..."a hazırlatılan dolgu ve dolgu alanındaki tesislerle ilgili planlar da ... tarihli ve ... nolu dosyayla ...na gönderilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan ... tarihli sözleşme, ihale öncesi ... tarihli şartnameye istinaden imzalanmış olup, şartnamenin 11. maddesinde "İşletme yapılacak yer milli emlak adına olup, imar planı doğrultusunda Tapu Kanunu"nun 21. maddesi gereğince tahsis talebinde bulunulacaktır." hükmünü içermektedir.
Belediyece, 3621 sayılı Kıyı Kanunu"nun 7. maddesine göre uygulama imar planı hazırlatılıp Bayındırlık ve İskan Bakanlığı"na onaylatılmadan dolgu işlemi yaptırılmış ve söz konusu dolgu alanı Maliye Hazinesi"ne ait iken Maliye Bakanlığından hiçbir tahsis, irtifak hakkı ve kiralama izni de alınmadan bu yer yap işlet devret modeli ile davacıya kiraya verilmiştir. Yine Kıyı Kanunun 11. maddesine göre dolgu ile kazanılan alan üzerinde yine bu kanun hükümlerine göre yapılması mümkün olan yapıların yapılabilmesi için Maliye Bakanlığından izin alınması gerekirken bu izinler de alınmamış, kiralama işlemleri ve yapılaşma tamamlandıktan sonra belediyece bakanlığa dolgu teklif dosyası sunulmuştur. Bu safhaya kadar yapılan işlemlerde Yalıköy Belediye Başkanlığı"nın 3621 sayılı Kıyı Kanunu, 3194 sayılı İmar Kanunu, ilgili yönetmelikler ve 04.09.1996 tarih ve 1371-1013 sayılı Bayındırlık ve İskan Bakanlığı genelgesine aykırı hareket ettiği ortadadır. Yalıköy Belediyesi, Kıyı Kanunu"nun Uygulanmasına dair Yönetmeliğin 14. maddesinde belirtilen yapılaşma için %3 olan emsal değerine de uymamıştır. Mahkeme tarafından yapılan keşif sonrası düzenlenen 19.06.2013 tarihli fen bilirkişi raporunda, taşınmaz üzerine 435,93m2 ahşap düğün salonu, 164,63m2 beton platform üzerine kafeterya ve 25,83m2 mutfak olarak kullanılan yapılar inşa edildiği, tüm bu yapıların da kıyı kenar çizgisi sınırları içinde kaldığı belirtilmiştir. Dolgu alanı yaklaşık 3.700 m2 olup yapılanmanın toplamda 101m2 yi aşmaması gerekirken çok daha fazla ölçülerde bir yapılanma mevcut olup yönetmelik değerleri aşılmıştır. Ayrıca inşa olunan yapılar yönetmelikte belirtildiği gibi takılıp sökülebilir nitelik olmayıp betonarme kısımlar da mevcuttur. Dolgu üzerindeki yapılar için Maliye Bakanlığı"ndan gerekli izinler alınamadığından ruhsatlandırma yapılamamış, kaçak yapılar yasal hale getirilememiştir.
3621 sayılı Kıyı Kanunu"nun 14"üncü maddesinde, bu Kanun kapsamında kalan alanlarda ruhsatsız yapılar ile ruhsat ve eklerine aykırı yapılar hakkında 3194 sayılı İmar Kanunu"nun ilgili hükümlerinin uygulanacağı; aynı Kanunun 15"inci maddesinin (b) bendinde de, bu Kanun kapsamında kalan alanlarda, Kanun hükümlerine uyulmadan ruhsatsız ya da ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılan yapıların sahiplerine ve müteahhidine 3194 sayılı İmar Kanunu"nda öngörülen para cezalarının iki misli para cezası verileceği hükümlerine yer verilmiştir.
Kıyı Kanunun Uygulanmasına dair Yönetmeliği"nin 19. maddesine göre, dolgu alanlarında yapılan uygulamaların kontrol ve denetimleri belediye sınırları içinde belediyeye aittir. Aynı yönetmeliğin 20. maddesine göre de dolgu alanlarında imar mevzuatına aykırı yapılar hakkında İmar Kanunu"nun 32. maddesi uyarınca işlem yapılması gerekir. Somut olayda; Yalıköy Belediyesi tarafından beton ve tuğla malzeme kullanıldığına dair 03.09.2001 tarihli tespit tutanağı düzenlenmiş, 1 aylık sürede iyileştirme yapılmadığından İmar Kanunu"nun 32. ve 42. maddelerine istinaden yıkım ve para cezası verilmesi teklifi de 08.10.2001 tarihinde uygun görülmüş ise de, başka bir işlem yapılmamış ve kararın ifası gerçekleşmemiştir.
Mevzuata aykırı şekilde kaçak ve ruhsatsız olarak inşa olunan dava konusu tesis ve yapılar, davacı tarafından yap-işlet-devret sözleşmesi kapsamında işletilirken, 29.06.2007 tarihinde Maliye Hazinesi tarafından davacıya karşı, dolgu alanı üzerindeki yapıların hukuka uygun olmadığı, 3621 sayılı Kıyı Kanunu"na aykırı olduğundan bahisle müdahalenin men"i ve kal"e istemi ile dava açılmış, ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin ... tarih ... Esas, ... Karar sayılı kararı ile dava kabul edilerek müdahalenin men"ine ve kal"e karar verilmiş, temyiz edilmeksizin bu karar ... tarihinde kesinleşmiştir. Müdahalenin meni ve kal davasında alınan ... tarihli bilirkişi heyet raporunda Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Turizm ve Kültür Bakanlıkları"ndan gerekli dolgu alanı izninin alınmasından sonra yapıların yıkılarak mevzuata uygun hale getirilebileceği kanaati bildirilmiştir. Bu kapsamda yapıların mevzuata uygun hale getirilmesi de mümkün değildir.
Yapılan açıklamalara göre, dava konusu dolgu alanının üzerinde bulunan yapıların tümünün söküp takılabilir nitelikte ahşap yapılar olması gerekirken bir kısmının betonarme olduğu, yine dolgu alan miktarına göre emsal dikkate alınarak 101 m2 alandan daha fazla yapılaşmanın mümkün olmamasına rağmen bu miktarın üzerine çıkıldığı, yapıların ruhsatlandırılmadığı ve Maliye Bakanlığı"ndan gerekli izinlerin de alınmadığı, bu haliyle söz konusu yapıların ruhsatsız ve mevzuata aykırı yapı hükmünde olup yasal hale getirilmediği sürece bedelinin talep edilemeyeceği dikkate alınarak davanın tümden reddi gerekirken kısmen kabul kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 15.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.