
Esas No: 2022/5266
Karar No: 2022/6059
Karar Tarihi: 16.05.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5266 Esas 2022/6059 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/5266 E. , 2022/6059 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
AVUKAT ...
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının gemi adamı olarak görev yapmakta olduğunu, çalıştığı süre zarfında fazla çalışmalarının 854 sayılı Deniz İş Kanunu'nun (854 sayılı Kanun) 28 inci maddesinin ilgili bölümüne göre %25 zamlı olarak hesaplanmak suretiyle ödendiğini, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 402 nci maddesi gereği fazla çalışma için işçiye normal çalışma ücretinin en az %50 fazlasıyla ödeme yapılması gerektiğini, Dairemizin 20.11.2018 tarihli ve 2018/5567 Esas, 2018/20999 Karar sayılı kararının da bu yönde olduğunu ileri sürerek fark fazla çalışma ücreti alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının fazla çalışma ücretinin 854 sayılı Kanun'un 28 inci maddesinde belirlenen %25 zam oranı yerine 6098 sayılı Kanun'un 402 nci maddesinde öngörülen %50 zam oranı üzerinden ödenmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 13.10.2020 tarihli ve 2019/195 Esas, 2020/508 Karar sayılı kararıyla; fazla çalışmanın % 50 zam oranı üzerinden hesaplanması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; gemi adamı olan davacının fazla çalışma ücretinin 854 sayılı Kanun'un 28 inci maddesine göre hesaplanması gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 24.06.2021 tarihli ve 2021/250 Esas, 2021/1386 Karar sayılı kararıyla; istinaf başvurusu yönünden yapılan inceleme neticesinde, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, İlk Derece Mahkemesinin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine, kararın dayandığı delillere, delillerin takdiri ile karar gerekçesine göre istinaf başvuru nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzeni kapsamında yapılan inceleme sonucunda, yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun oy çokluğuyla esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 11.10.2021 tarihli ve 2021/9482 Esas, 2021/14003 Karar sayılı kararı ile özetle 854 sayılı Kanun'un 28 inci maddesinde yer alan açık düzenleme karşısında fazla çalışma ücretinin % 25 zamlı ücretten hesaplanması gerektiği, sonradan yürürlüğe giren 6098 sayılı Kanun'un 402 nci maddesinin 854 sayılı Kanun'a tabi gemi adamları açısından uygulanamayacağı gerekçesiyle fark fazla çalışma ücreti alacağının reddi gerektiğine karar verilmiş; Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin kapatılması üzerinde yeniden oluşan Dairemizin Eylül 2020 tarihinde aldığı ilke kararı doğrultusunda 854 sayılı Kanun'a tabi işçiler bakımından fazla çalışma ücreti alacağının % 50 zamlı hesaplanması talebi reddedildiğinden ret sebebiyle davalı yararına avukatlık ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiği belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesinin kararı bozularak ortadan kaldırılmış ve dosya İlk Derece Mahkemesine gönderilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine, ret sebebiyle davalı yararına avukatlık ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davanın emsal içtihatlara güvenilerek açıldığını, sonraki tarihli içtihat değişikliğinin sürpriz karar verme yasağının ihlali olduğunu ve hukuki güvenlik ilkesi ile örtüşmediğini, ... Anadolu 25. İş Mahkemesinin 13.01.2020 tarihli ve 2019/340 Esas, 2020/56 Karar sayılı kabul kararının Yargıtay tarafından bozulması üzerine İlk Derece Mahkemesince bozma kararına direnildiğini, kararın Daire tarafından incelendikten sonra Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna (YHGK) gönderileceğini, YHGK'nın kararının beklenmesi ve daha sonra huzurdaki yargılamanın karara bağlanması gerektiğini, 854 sayılı Kanun'un 48 inci maddesine göre 6098 sayılı Kanun'un 402 nci maddesinin uygulanmasının mümkün olduğunu, fazla çalışmanın %50 zam oranı üzerinden hesaplanması gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında gemi adamı olduğu hususu tartışmasız olan davacının fazla çalışma ücreti alacağının 854 sayılı Kanun'a göre %25 zam oranı üzerinden mi yoksa 854 sayılı Kanun'un 48 inci maddesi dolayısıyla sonraki tarihli 6098 sayılı Kanun'a göre % 50 zam oranı üzerinden mi hesaplanması gerektiğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
854 sayılı Kanun'un 28 ve 48 inci maddeleri, 6098 sayılı Kanun'un 402 nci maddesi.
3. Değerlendirme
Özel Kanun niteliğinde olan 854 sayılı Kanun'un 48 inci maddesinin, sonradan yürürlüğe giren 6098 sayılı Kanun bakımından saklı hak tesis ettiğinin kabulü, her iki Kanun’un konuluş amaçlarına aykırıdır. Sonraki genel kanunun özel kanun hükmünü değiştirmesi için, açık ve anlamlı kural içeren düzenlemeye ihtiyaç bulunmaktadır. 854 sayılı Kanun'un 48 inci maddesi, başka kanunlarda ve açıkça gemi adamlarına dair yer alan düzenlemelerin lehe olan kısımlarının uygulanmasına imkân vermektedir. Genel kanun niteliğindeki 6098 sayılı Kanun'da ise açıkça gemi adamına yönelik herhangi bir elverişli hak veya menfaat sağlanmamıştır. Özel kanunun bir hükmünün saklı kayıt olarak kabulü ile ileride çıkabilecek tüm kanunlar için uygulama alanı bulabilmesi kanun yapma tekniğine aykırıdır. Öte yandan 854 sayılı Kanun'un özel kanun, 6098 sayılı Kanun'un genel kanun olduğu tartışmasızdır. Özel kanunda boşluk bulunan hallerde genel kanun hükümlerinin uygulanabileceği kuşkusuzdur. Ancak fazla çalışma ücretinin hesap yöntemi noktasında 854 sayılı Kanun'da boşluk yoktur. Fazla çalışma ücretinin hesabı noktasında özel kanun ile genel kanun arasında herhangi bir çatışma hâli de söz konusu değildir. Özel Kanun gemi adamları yönünden fazla çalışma ücreti hesabını düzenlemiş, Genel Kanun ise gemi adamları bakımından açık düzenlemeye yer vermemiştir. Ancak her iki Kanun arasında bu konuda çatışma olduğunun kabulü durumunda dahi her iki düzenlemenin amacına uygun şekilde uygulama alanı belirlenmelidir. Amaçsal yorumda özel olarak her iki düzenlemenin amacı ve kanunların diğer hükümleri dikkate alınmalıdır. Salt işçi yararına yorumla hareket edilmesi de doğru olmaz. Özel hukukta kanunlar arasında lehe olanın uygulanmasına ilişkin bir ilke bulunmamaktadır. Dava, Dairemizin 20.11.2018 tarihli ve 2018/5567 Esas, 2018/20999 Karar sayılı kararı doğrultusunda sonuçlandırılmış ise de sözü edilen karar tek olup yerleşik hale gelmediğinden sürpriz karar verme yasağının ya da hukuki güvenlik ilkesinin ihlalinden söz edilemez. Konu 9. ve 22. Hukuk Dairelerinin birleşmesi sonrası yeniden değerlendirilerek açıklanan gerekçeler ile gemi adamının fazla çalışmasının 6098 sayılı Kanun'a göre hesaplanamayacağı sonucuna ulaşılmıştır. Kaldı ki somut uyuşmazlıkta bozmaya uygun şekilde Dairemiz kararına güvenilerek dava açılması sebebiyle davanın reddinden dolayı davalı yararına avukatlık ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiği de gözetilmiştir. Temyiz incelemesinin bekletilmesini gerektirecek hukuki bir sebep somut uyuşmazlıkta bulunmamaktadır. Bozmaya uygun şekilde verilen Mahkeme kararı isabetli olup davacının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş İlk Derece Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına göre davacının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.