7. Ceza Dairesi 2021/11402 E. , 2021/12479 K.
"İçtihat Metni"
4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu’na muhalefet eyleminden dolayı kabahatli ..."ya ait avda kullanılan ... plakalı aracın mülkiyetinin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 18. maddesi uyarınca kamuya geçirilmesine ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanlığı 8. Bölge Müdürlüğü ... Şube Müdürlüğünün 05/09/2017 tarihli ve 2017/41 sayılı idarî yaptırım kararına yönelik başvurunun reddine dair ... Sulh Ceza Hâkimliğinin 23/11/2018 tarihli ve 2018/2342 değişik iş sayılı kararına karşı kabahatli vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin mercii ... Sulh Ceza Hakimliğinin 21/02/2019 tarihli ve 2019/341 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 10.02.2020 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18.02.2020 tarihli ve KYB. 2020-20046 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, kabahatli ... hakkında, kendisine ait olup olay esnasında ... tarafından kullanılan ... plakalı aracın içerisinden etrafa projektör ve araç farı ile ışık tutarak far avı yapmaları sebebiyle tanzim edilen 05/09/2017 tarihli Av Kabahat/Suç Tutanağına istinaden düzenlenen idarî yaptırım kararı ile bahse konu aracın mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verildiği anlaşılmış ise de;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 3. maddesinde yer alan ""suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur"" şeklindeki, aynı Kanun"un 54/3. maddesinde yer alan ""Suçta kullanılan eşyanın müsadere edilmesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğuracağı ve bu nedenle hakkaniyete aykırı olacağı anlaşıldığında, müsaderesine hükmedilmeyebilir"" şeklindeki ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun "mülkiyetin kamuya geçirilmesi" başlıklı 18. maddesinde yer alan "(1) Kabahatin konusunu oluşturan veya işlenmesi suretiyle elde edilen eşyanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesine, ancak kanunda açık hüküm bulunan hallerde karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde,
5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 18. maddesi gereğince kabahatliye ait aracın mülkiyetinin kamuya geçirilebilmesi için kabahatin konusunu teşkil etmesi veya kabahatin işlenmesi suretiyle elde edilen eşya niteliğinde olması gerektiği nazara alındığında, bu şartları taşımayan bahse konu araca ilişkin olarak suçta ve cezada orantılılık ilkesine de aykırı olacak şekilde mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilemeyeceği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
4915 sayılı Kanunun 6/2. maddesinde yer verilen “... kullanım yeri, şekli ve özellikleri Merkez Av Komisyonunca belirlenecekler dışında kara, hava araçları ve yüzer araçlarla, ... avlanılamaz.” şeklindeki yasaklama ile aynı Kanun’un 20/2. maddesindeki “Genel kolluk ile, av yasaklarının takibi ile görevli olan av koruma memurları ve saha bekçileri, bu Kanunda belirtilen yasaklara aykırı hareket edenleri avlanmadan men etmeye, haklarında tutanak düzenlemeye; yasaklanan fiillerin konusunu oluşturan veya bu fiillerin işlenmesi suretiyle elde edilen canlı veya cansız hayvanlar ve bunların türevleri ile avlanmada kullanması veya avlaklarda, pazaryeri ve ticarethanelerde bulundurulması yasak olan eşya ve vasıtalara elkoymaya ve bu amaçla yakalamaya görevli ve yetkilidir. ...” şeklindeki ve yine aynı Kanun’un 28/2. maddesinde yer alan “Bu Kanunun 20 nci maddesi kapsamında elkonulan av hayvanları ve türevleri ile sair eşyanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesine mahallî mülkî amir tarafından karar verilir.” şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, anılan Kanun’un 6/2. maddesindeki yasaklama kapsamına giren vasıtaların, avda kullanılması halinde, aynı Kanun’un 28/2. maddesi uyarınca mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilebileceğinin açıkça düzenlendiği,
Öte yandan Anayasa Mahkemesinin “...Başvurusu” ile ilgili 28/09/2016 tarih ve 2014/5167 Başvuru sayılı kararında da işaret edildiği üzere, kabahatle korunan menfaatin ekonomik nitelikte ve parasal değerlendirme ile ölçülebilecek nitelikte olmadığı, bu itibarla da hakkaniyet ölçütüyle değerlendirme yapılacak olduğunda, ortada, mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilen aracın değeri ile kıyaslamaya yarar maddi bir değer bulunmadığı, 4915 sayılı Kanunun yukarıda alıntılanan düzenlemelerinden de açıkça görüldüğü üzere, kabahat düzenlemesi ile korunması amaçlanan kamu menfaatinin, ülkenin av ve yaban hayatı kaynakları olduğu, atfedilen öneme binaen de kabahatin işlenmesinde kullanılan kara, deniz ve hava vasıtalarının mülkiyetinin kamuya geçirilmesinin öngörüldüğü, bu itibarla da kabahatin işlenmesinde kullanılan ve 4915 sayılı Kanunun 6/2. maddesi ile kullanımı yasaklanan aracın, aynı Kanun’un 20. ve 28. maddeleri uyarınca mülkiyetinin kamuya geçirilmesinin hakkaniyete aykırı olduğundan bahsedilemeyeceği sabit olmakla birlikte; aracın kayden maliki olarak gözüken ... ile tutanak içeriği uyarınca araç içerisinde bulunduğu sabit olan ... ve ...arasındaki irtibat tespit edilip, araç maliki olan ..."nun iyiniyetli 3. kişi konumunda olup olmadığı belirlenmeden karar verildiği anlaşılmakla;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriğindeki hususlar farklı gerekçeyle yerinde görüldüğünden ... Sulh Ceza Hakimliği"nin 21/02/2019 tarih, 2019/341 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nun 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, 12.10.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.