
Esas No: 2012/8951
Karar No: 2013/4725
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2012/8951 Esas 2013/4725 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, sebepsiz zenginleşme hukuksal temeline dayalı geri alım istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı SGK Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hakkında tahakkuk ettirilen sigorta primi, gecikme zammı, gecikme zammına uygulanan yasal faiz tutarı toplamı üzerinden davalı Kurumca başlatılan icra takipleri üzerine, 08.10.1998 – 30.05.2005 tarihleri arasında anılan borçlara ilişkin ödemeleri gerçekleştiren davacı işveren tarafından 02.02.2010 günü işbu dava açılarak gecikme zammına yürütülen faiz miktarının geri istenildiği anlaşılmakta olup, ilk oturuma katılan Kurum vekilince sunulan dilekçeyle zamanaşımı definde bulunulduğu belirgindir.
Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun “Yersiz olarak alınan primlerin geri verilmesi” başlığını taşıyan 84. maddesinde, yanlış ve yersiz olarak alınmış olduğu anlaşılan primlerin, alındıkları tarihlerden (10) yıl geçmemiş ise, hisseleri oranında işverenlere ve sigortalılara geri verileceği, işverenlere geri verilecek primler için Kurumca yasal faiz de ödeneceği, bu faizin, primin Kuruma yatırıldığı tarihi izleyen ay başından iadenin yapıldığı ayın başına kadar geçen süre için hesaplanacağı öngörülmüş, 5510 sayılı Kanunun 89. maddesinde de paralel düzenleme yapılmıştır.
Yürürlükteki mevzuat ve Yargıtay görüşü kapsamında, sigorta primi ferilerinden olan gecikme zammına faiz yürütülemeyeceği ve dolayısıyla ilkesel olarak dava konusu istemin haklılığı yönündeki mahkeme yaklaşımı yerinde olup, şu durumda, ilgili icra dosyaları getirtilerek, anılan madde çerçevesinde (10) yılık süre ve faiz düzenlemesine ilişkin değerlendirme ve ayrıştırma yapılıp elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu, söz konusu madde içeriği dikkate alınmadan istemin aynen kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre, toplama işlemindeki maddi hataya dayalı olarak fazla alacağın hüküm altına alınması da usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.