5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/34544 Esas 2020/5278 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/34544
Karar No: 2020/5278
Karar Tarihi: 03.06.2020

5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/34544 Esas 2020/5278 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Yerel mahkeme, 5607 sayılı kanuna aykırılık suçu nedeniyle mahkumiyet hükmü vermiştir. Mahkeme, aynı kanunun 13. ve TCK'nın 54. maddelerindeki şartların gerçekleşmemesi sebebiyle nakil aracının iadesine karar vermiştir. Ancak, bu kararın yasa yollarının tükenmesi dahil uzun bir süreye mal olacağı ve aracın iadesine karar verilmesi halinde şahsın mülkiyet hakkına haksız müdahale olacağı gerekçeleriyle Yargıtay tarafından bozulmuştur. Mahkumiyet kararı da 7242 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesi nedeniyle sanıklar lehine indirim yapılabileceği gerekçesiyle bozulmuştur. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuş ve yargılama aşamasından başlayarak yeniden yapılması gerektiği belirtilmiştir.
Detaylı kanun maddeleri şunlardır:
- 5607 sayılı Kanun'un 13. maddesi: Kullanım amacı dışında nakil aracı temin etmek suçunu düzenler.
- TCK'nın 54. maddesi: Suç faillerine ait kazanılmış hakları düzenler.
- 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi: Eşyanın değerinin hafif olması durumunda verilen cezalarda indirim yapılması hakkındaki düzenlemeyi içerir.
- 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesi: Eşyayı temin etmek için araç kullananları
19. Ceza Dairesi         2019/34544 E.  ,  2020/5278 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yerel mahkemece, mahkumiyet hükmü ile birlikte nakilde kullanılan aracın 5607 sayılı Kanun"un 13. ve TCK"nin 54. maddelerindeki şartların gerçekleşmemesi sebebiyle iadesine karar verildiği, iade kararının, nakil aracı hakkında açılmış müsadere davasının konusu olması bakımından, bozma kararıyla birlikte aracın iadesi hükmünün de ortadan kalkacağı, bu durumda yeniden yapılacak yargılama sonucunda tekrar iade kararı verilmesi halinde, yasa yollarının tükenmesi de dahil, bu kararın kesinleşmesinin uzun bir süreye mal olacağı, yasa yolu denetiminde aracın iadesi kararının hukuka uygun bulunması halinde, bu süre zarfında şahsın, aracı üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalacağı, bu durumun ise AİHS ek 1 Protokol 1. maddesi ve Anayasa"nın 35. maddesi ile güvence altına alınan mülkiyet hakkına haksız müdahale oluşturacağı, Yargıtayca bu aşamada yapılacak denetimin söz konusu sakıncaları ortadan kaldıracağı gibi, yargılamanın makul sürede bitirilmesi ilkesinin yerine getirilmesi bakımından da gerekli olduğu değerlendirilerek, temyize konu mahkeme hükmü, ceza ve müsadere bakımından iki ayrı başlıkta incelenmekle;
    1-Nakil aracının iadesi kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Nakilde kullanılan aracın iadesine ilişkin mahkeme gerekçesi yerinde olup, katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden TEMYİZ İTİRAZLARININ REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
    2-Sanıklar hakkındaki mahkumiyet kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasa"nın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasa’nın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasa"nın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasa’nın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasa"ya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiisinin, O Yer Cumhuriyet savcısının ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 03/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.