Esas No: 2020/2724
Karar No: 2021/4766
Karar Tarihi: 27.12.2021
Danıştay 5. Daire 2020/2724 Esas 2021/4766 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2724
Karar No : 2021/4766
Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : Av. …
Karşı taraf (Davalı) : … Anonim Şirketi / …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nda ekonomist olarak görev yapan davacının, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 4. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendi uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin ... tarih ve ... sayılı yazıyla bildirilen davalı idare işleminin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davada, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Davacı tarafından; dava konusu işlem tarihine kadar herhangi bir disiplin cezası almadığı, hakkında yürütülen ceza soruşturmasında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği ve söz konusu kararın kesinleştiği, suç ve cezaların şahsiliği ilkesinin ihlal edildiği, eşinin işletmiş olduğu eczanesinde kullanılan poz cihazlarından birisinin Bank Asya'nın pos cihazı olduğu, hesap hareketlerindeki yoğunluğun eczanedeki satış işlemlerinden kaynaklandığı, hesabın 2012 yılında açıldığı ve söz konusu bankanın TMSF'ye devir edildiği tarihten sonrada kullanılmaya devam edildiği, yapılan işlemlerin normal bankacılık faaliyeti olduğu, Anayasa ile güvence altına alınan hakların ihlal edidiği belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davalı idare tarafından; 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 4/1-(g) maddesinde, terör örgütleri veya Milli Güvenlik Kurulu'nca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplar ile üyeler arasındaki bağın sübut derecesinde ortaya konulmasının aranmadığı, idarece yapılacak değerlendirmenin yeterli görüldüğü, benzer nitelikteki davalarda mahkemelerce ret kararı verildiği, dava konusu işlemin hukuka ve mevzuata uygun olarak tesis edildiği belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 27/12/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.