Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2016/350
Karar No: 2016/555

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2016/350 Esas 2016/555 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2016/350 E.  ,  2016/555 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki “taşınmaz satış sözleşmesinin iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mudanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 11.05.2010 gün ve 2006/685 E., 2010/238 K. sayılı karar, davacılar vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 07.05.2012 gün ve 2012/5899 E.- 2012/12096 K. sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş, bu karara karşı davacılar vekilinin karar düzeltme talebi üzerine, anılan Dairenin 18.10.2012 gün ve 2012/17574 E., 2012/25112 K. sayılı ilamı ile;
    “...Dava ile taşınmaz satışına ilişkin 15.02.1986 tarihli harici satış sözleşmesinin iptali talep edilmiştir. İptali talep edilen senetteki taşınmazların davacıya 1972 tarihli senetle bırakılan yerler olduğu iddia edildiğine göre, davacı tarafından mirasçılardan ... aleyhine açılan, 20.08.1972 tarihli senedin iptali isteğine ilişkin Mudanya Kadastro Mahkemesinde görülen 2007/23 esas sayılı davanın neticesi, bu davanın sonucunu etkileyecek niteliktedir. Sözü edilen davanın sonuçlanmasının bekletici sorun yapılması ve neticesine göre hüküm kurulması gerekirken, bu husus gözetilmeden hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Ne var ki, bu yön ilk incelemede gözden kaçtığından hüküm onanmış olmakla, davacının bu yöne değinen karar düzeltme talebi yerinde görülmekle kabulüne, Dairemizin onama ilamının kaldırılmasına, hükmün yukarıda belirtilen sebeple bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir...”
    gerekçesi ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle H.U....2494 sayılı Yasa ile değişik 438/II.fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, taşınmaz satışına ilişkin haricen düzenlenen 15.02.1986 tarihli taşınmaz satış sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir.
    Davacı ... vekili; müvekkilinin, Habil Bayram"ın yasal mirasçısı olduğunu, murisin 23.08.1976 tarihinde vefat ettiğini, muristen geriye kalan bir kısım taşınmazların 1996-1997 yıllarında kadastro tespit çalışmalarının yapıldığını, yapılan tespite karşı açılan davanın 08.10.1998 tarihinde yapılan keşfi sırasında davalı tarafından 15.02.1986 tarihli gayrimenkul satış senedinin ibraz edildiğini, davacının senetlerin varlığından bu tarihte haberdar olduğunu, fiil ehliyeti olmadığından hukuken senetle bağlı olmadığını, 20.08.1972 tarihli mirastan feragat mukavelesinin iptali için dava açtığını, davanın kabulü halinde 15.02.1986 tarihli gayrimenkul satış senedinin hukuken geçersiz olacağını, bu nedenle dava sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek 15.02.1986 tarihli taşınmaz satış senedinin iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davacı ... 21.08.2005 günü vefat etmiş, davaya mirasçıları Adil, Raif ve Ömer tarafından devam edilmiştir.
    Davalılar ... ve ... vekili, davacı asil ile muris arasında yapılan satış senetlerinin geçerli olduğunu, bu senetlerle davacının da miras payını aldığını, söz konusu senetlere dayanarak aldığı taşınmazlar üzerinde tasarrufta bulunarak bir kısmını köy senedi ile üçüncü kişilere ve diğer davalıya sattığını, satılan taşınmazların bu kişiler adına tespit gördüğünü, davacının bu satışını dava konusu yapmadığını, uzun süre sonra fiil ehliyeti olmadığından bahisle görülmekte olan davanın açılmasının tamamen kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Yerel mahkemece, iptali istenen 15.02.1986 tarihli senedin taraflar arasında yapılan 20.08.1972 tarihli Kadastro Mahkemesinin 2007/23 esas sayılı dosyasında dava konusu edilen mirastan feragat sözleşmesine dayalı olarak ve bu sözleşmeye atfen yapılan bir senet olmadığı, gayrimenkul satış senedi başlıklı sözleşmenin bağımsız olarak ayrıca değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle kadastro mahkemesinin 2007/23 esas sayılı dosyasının beklenilmesine gerek bulunmadığı, davacının babasından kalan tapusuz taşınmazları diğer mirasçılar ile paylaştıktan sonra kendisine kalan bir kısım taşınmazları davalı ..."e gayrimenkul satış senedi ile devrettiği, davacının mirasen intikal eden ve kendisine verilen taşınmazlar üzerinde devir işlemi yaparak tasarrufta bulunduğu, akit tarihinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra hilenin öğrenilmesi halinde aktin iptalinin istenmesinin dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacılar vekilinin temyizi üzerine yerel mahkeme kararı, Özel Dairece önce onanmış, karar düzeltme incelemesi sonrasında yukarıda gösterilen gerekçe ile bozulmuştur.
    Yerel mahkemece, gerekçe genişletilerek direnme kararı verilmiştir.
    Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; görülmekte olan davada iptali istenen taşınmaz satışına ilişkin 15.02.1986 tarihli harici satış sözleşmesine konu taşınmazların 20.08.1972 tarihli senetle bırakılan yerler olduğu iddia edildiğinden, davacı tarafından mirasçılardan ... aleyhine açılan, 20.08.1972 tarihli senedin iptali isteğine ilişkin Mudanya Kadastro Mahkemesinde görülen 2007/23 esas sayılı davanın neticesinin bu davanın sonucunu etkileyecek nitelikte bulunup bulunmadığı, varılacak sonuca göre bu davanın sonuçlanmasının bekletici sorun yapılmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
    Kadastro Mahkemeleri kadastro çalışmaları sırasında ülke sınırları içerisindeki taşınmaz malların sınırlarını, arazi ve harita üzerinde belirleyerek hukuki durumlarının ve hak sahiplerinin belirlenmesi noktasında çıkan ihtilaflara bakmakla görevli ve maddi gerçeğin saptanması konusunda geniş yetkilerle donatılmış bir mahkemedir. Bu çerçevede taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi kapsamlı biçimde inceleyerek sonuçlandırmak görevi kadastro mahkemesine aittir. Kadastro mahkemesi yapacağı incelemede eldeki dosyaya ilişkin bilgi ve belgeleri de denetleyecektir.
    Yukarıda yapılan açıklamalara, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi yerinde değildir.
    Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında, her iki mahkemedeki istemlerin farklı hukuki ilişkilere ait olduğu ve asliye hukuk mahkemesinin, kadastro mahkemesindeki yargılamanın sonucunu beklemesinin gerekli olmadığı ileri sürülmüşse de, bu görüş kurul çoğunluğu tarafından kabul görmemiştir.
    Açıklanan nedenlerle, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 27.04.2016 gününde oy çokluğu ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi