
Esas No: 2013/4048
Karar No: 2013/4674
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/4048 Esas 2013/4674 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacının davalı işveren nezdinde 25.09.1986 – 30.12.1986 tarihleri arasında çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın geçici 7/1. maddesi hükmünde “Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı kanunlar ile 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine göre sandıklara tâbi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları Kanun hükümlerine göre değerlendirilirler” düzenlemesinin yer alması ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı karşısında davanın yasal dayanağının 506 sayılı Kanun, giderek 79. madde olduğu kabul edilmelidir.
Davanın yasal dayanağını teşkil eden 506 Sayılı Kanun’un 79/10. maddesinde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurum’ca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir.
Maddenin açık ifadesi karşısında, Kuruma intikal eden, davalı işyerinden, davacı adına işe giriş tarihi 01.10.1986 olan işe giriş bildirgesi bulunduğu, talebinin ise işe giriş bildirgesinin verilmesinden önceki dönemi de kapsadığı, bu dönem için yukarıda belirtilen madde içeriğindeki belgelerinde varlığı ispatlanamadığına göre 01.10.1986 tarihi öncesine ilişkin talebinin, Hukuk Genel Kurulunun 02.05.1997 tarih ve 1997/10-142 Esas 1997/406 Karar sayılı kararında da açıkça belirtildiği
şekilde hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerekirken, yazılı şekilde tümünün kabulüne karar verilmiş olması isabetsizdir.
Ne var ki; bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün (1) numaralı bendinin (1) numaralı. satırındaki “Davanın Kabulüne” ifadesinin silinerek, yerine, “Davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddine” ifadesinin yazılmasına, hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin (2) numaralı satırının tamamının silinerek, yerine, “Davacının davalı işveren nezdinde, 01.10.1986 – 30.12.1986 tarihleri arasında 90 gün süre sigorta primine esas kazanç tutarının alt sınırından çalıştığının tespitine” ifadelerinin yazılmasına, aynı satırın devamına “25.09.1986 – 30.09.1986 tarihleri arası sürenin ise hak düşürücü süre nedeniyle reddine” ifadelerinin eklenmesine, yargılama giderine ilişkin (2) numaralı bendinin tamamen silinerek, yerine, “Davacı tarafından sarf edilen tebligat, tezkere, bilirkişi ücreti toplamı 282,15 TL yargılama giderinin, kabul ve ret oranına göre 264,52 TL.’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına” cümlesinin yazılmasına, (3) numaralı bentten sonra gelmek üzere, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 1.100,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ... Başkanlığına verilmesine,” sözcüklerinin eklenmesine ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.