10. Hukuk Dairesi 2013/4179 E. , 2013/4671 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır
Somut olayda; davacı, davalı işverenin taşeron olarak iş aldığı, dava dışı asıl işverenin ... İli ... ilçesindeki şantiyesinde demir işleri ustası olarak 20.10.2007 – 16.11.2007 tarihleri arasındaki çalışmalarının tespitini istemiştir. Mahkemece, davacının, davalı işyerinde 20.10.2007 – 16.11.2007 tarihleri arasında 27 gün çalışmasının tespitine dair kabul kararı verilmiş ise de; dava dışı asıl işverenin unvanı belirlenip, davalı işverenin asıl işveren ile aralarında taşeron sözleşmesi olup olmadığı, davalı işverenin ... ili ... ilçesinde faal bir işyerinin bulunup bulunmadığı, davacı tanığı olarak dinlenen tanıkların komşu işyeri tanığı olup olmadığı yöntemince araştırılmadan, mahkemece eksik inceleme, yetersiz araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulmuştur.
Yukarıda belirtilen ilkeler ışığında, davacının, iddiasına konu kesintisiz çalışmalarının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliğiyle süresinin belirlenebilmesi amacıyla; davalı işverenin, ... ili ... ilçesinde işyeri olup
olmadığı, Kurumdan sorularak, Kurumda bulunan işyeri dosyası ve aylık bordrolar celbedilmeli; dava dışı asıl işverenin unvanı tespit edilerek, ilgili Ticaret Sicil Memurluğundan adresi belirlenip, dava konusu dönemde davalı işveren ile aralarında iddiaya konu iş ve işyeri ile ilgili, sözleşme vb. belgeler bulunup bulunmadığı sorulup, celbedilmeli; dava dışı asıl işveren ile davalı işveren arasında taşeron sözleşmesi olduğunun tespit edilmesi halinde, dava dışı asıl işverenin Kurum işyeri kayıtları ve dava dönemine ilişkin aylık bordroları Kurumdan getirtilmeli; davacı tanıkları olarak dinlenen ... ve ... ’nın, işyerlerinin davalı işverenin şantiyesine komşu olup olmadığı yöntemince araştırılmalı; davalı işveren ve dava dışı asıl işverenin, davaya konu dönemdeki bordrolarında kayıtlı, davacı ile birlikte çalışmaları olan kişiler ile gerektiğinde aynı yörede komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler saptanarak re’sen bilgi ve görgülerine başvurulmalı; sigortalının kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının, hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği, yada, bildirim dışı kaldığı hususu gereğince araştırılmalı; davalı işyerinde tespiti istenen dönemde Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa, belgeler getirtilmeli; yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği ile davacının çalışmalarındaki kesinti olup olmadığı, çalışma süreleri nazara alınmalı; çelişkiler vaki olursa, usulünce giderilmeli; böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak, uyuşmazlık, konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip, takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda, araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.