Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/30133
Karar No: 2013/1332

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/30133 Esas 2013/1332 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2012/30133 E.  ,  2013/1332 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, 15/06/1999 tarihinden önce işe giren kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçilerin yıllık ücretli izinlerinin 30 gün olması gerektiğine dair iş müfettişi raporunun 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 92/son maddesi gereğince maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; davacı şirket ile ... Sendikası arasındaki 22. dönem Toplu İş Sözleşmesi’nin 60/A maddesinin son fıkrasında, “15.06.1999 tarihinden önce işe girmiş personelin ücretli izin süresi hizmet süresine bakılmaksızın otuz iş günüdür” hükmünün yer aldığını, bu hükümden istifade edecek işçilerin 21. dönem Toplu İş Sözleşmesi hükümleri ve 22. dönem toplu görüşmeleri de dikkate alınarak belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçiler olarak anlaşılması gerektiğini, iş sözleşmesi statüsünün burada belirleyici olduğunu, bu sebeple de 15.06.1999 tarihinden önce işe giren kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçilerin yıllık ücretli izinlerinin 30 gün olması gerektiğine dair iş müfettişi raporunun 4857 sayılı İş Kanunu’nun 92/son maddesi gereğince maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, halen yürürlükte bulunan 22. dönem Toplu İş Sözleşmesinin 60. maddesinin açık olduğunu, iş müfettişinin tespit ettiği eksikliğin yerinde olduğunu, iş müfettişinin raporunun aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli olduğunu, davacı işverenin dava hakkını kötüye kullandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Feri müdahil sendika vekili; iş müfettişi raporunun açık olduğunu, bu raporun isabetli olduğunu, davacının Toplu İş Sözleşmesinin 60. maddesini yok hükmüne kabul etmek istediğini, davacının iyiniyetli olmadığını ve talebinin toplu iş sözleşmesi özerkliğine de aykırı olduğunu, ayrıca toplu iş sözleşmesi hükmünün de açık olduğunu, yorumu gerektirmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    C) Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna dayanılarak uyuşmazlık konusu toplu iş sözleşmesi hükmünün iş sözleşmesinin türüne göre bir ayrımı öngörmediği ve iş müfettişi raporunda bir isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe ve Sonuç :
    4857 sayılı Kanun"un 91. maddesinin 2. fıkrasında, “30.1.1950 tarihli ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 10. maddesine istinaden iş sözleşmesi fiilen sona eren işçilerin kanundan, iş ve toplu iş sözleşmesinden doğan bireysel alacaklarına ilişkin şikayetleri ... bölge müdürlüklerince incelenir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
    Yine aynı Kanun"un 92. maddesinin 3. fıkrasında ise, “Çalışma hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili iş müfettişleri ile işçi şikayetlerini incelemekle görevli bölge müdürlüğü memurları tarafından tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir. İş müfettişleri tarafından düzenlenen raporların ve tutulan tutanakların işçi alacaklarına ilişkin kısımlarına karşı taraflarca otuz gün içerisinde yetkili iş mahkemesine itiraz edilebilir. İş mahkemesinin kararına karşı taraflarca 5521 sayılı Kanun"un 8. maddesine göre kanun yoluna başvurulabilir. Kanun yoluna başvurulması iş mahkemesince hüküm altına alınan işçi alacağının tahsiline engel teşkil etmez.” hükmü yer almıştır.
    Diğer taraftan karar tarihinde yürürlükte olan 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu’nun 60. maddesinde, “Uygulanmakta olan bir toplu iş sözleşmesinin yorumundan doğan uyuşmazlıkta sözleşmenin taraflarından her biri 15. maddeye göre yetkili iş mahkemesinde yoruma ilişkin bir tespit davası açabilir. Mahkeme en geç iki ay içinde kararını verir. Kararın temyiz edilmesi halinde Yargıtay’ın ilgili dairesi, bozma söz konusu olan hallerde işin esasına ilişkin kesin kararını iki ay içinde verir. Kesinleşen yorum kararına uymayan taraf hakkında 80. madde hükmü uygulanır. Kişilerin, yorum kararına uyulmamasından doğan tazminat hakları saklıdır.” denilirken karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 53. maddesinin 1. fıkrasında da “Uygulanmakta olan bir toplu iş sözleşmesinin yorumundan doğan uyuşmazlıklarda sözleşmenin taraflarınca dava açılabilir. Mahkeme en geç iki ay içinde karar verir. Kararın temyiz edilmesi hâlinde Yargıtay uyuşmazlığı iki ay içinde kesin olarak karara bağlar.” hükmüne yer verilerek aynı düzenleme tekrar edilmiştir.
    Dosya içeriğine göre, davanın, feri müdahil sendikanın 25.11.2010 tarihli başvurusu üzerine 01.01.2009-31.12.2010 yürürlük tarihli Toplu İş Sözleşmesinin Yıllık Ücretli İzin Süreleri” başlıklı 22. dönem Toplu İş Sözleşmesinin 60. maddesinin ne şekilde yorumlanması ve anlaşılması gerektiğine dair iş müfettişi tarafından yapılan tespitin iptaline ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
    Öncelikle 4857 sayılı Kanun"un 92. maddesinin 3. fıkrasına göre iş müfettişi raporunun işçi alacaklarına ilişkin kısmına karşı taraflarca dava açılabilecektir. İş müfettişi raporunun işçi alacaklarına ilişkin kısmı ise bireysel başvurulara karşı iş müfettişinin yaptığı tespitlere ilişkindir. Oysa somut olayda dava dışı sendika tarafından toplu iş sözleşmesinin hatalı değerlendirilip yanlış uygulandığı ve üyelerine eksik izin kullandırıldığı gerekçesiyle başvuruda bulunulduğu, başvurunun da somut olarak üye ya da üye isimleri gösterilerek yapılmayıp soyut nitelik arz ettiği görülmektedir. Bu başvuru üzerine ise iş müfettişi tarafından toplu iş sözleşmesi hükmü değerlendirilerek işyerinde uygulanması gereken izin süresine ilişkin tespitte bulunulduğu anlaşılmaktadır.
    Görüldüğü üzere; iş müfettişinin işyerinde işçilere verilmesi gereken yıllık izin sürelerine ilişkin yaptığı tespit, 4857 sayılı Kanun"un 92. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “işçi alacağı” kapsamında değerlendirilemeyeceği gibi uyuşmazlık da toplu iş sözleşmesi hükmünün yorumuna ilişkin olup kanunda özel olarak düzenlenen ve toplu iş sözleşmesinin taraflarından birinin diğerine karşı açabileceği yorum davasının konusunu oluşturmaktadır. Bu sebeplerle sonucu itibariyle doğru olan kararın bu gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 30.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi