
Esas No: 2022/5401
Karar No: 2022/6105
Karar Tarihi: 17.05.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5401 Esas 2022/6105 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/5401 E. , 2022/6105 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü::
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 30.05.2015 tarihinde davalı işveren bünyesinde çalışmaya başladığını, 28 Kasım'da menisküs ameliyatı olduğunu ve 6 ay ayakta duracak işlerde çalışmasının uygun olmadığı yönünde rapor verildiğini, buna rağmen işverenin müvekkiline uygun iş vermediğini, "istifa et" diye zorladığını, müvekkilinin bu sebeplerle 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) ilgili düzenlemesi gereğince iş sözlşemesini haklı nedenlerle 14.02.2018 tarihinde feshettiğini, tazminat ve işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iş sözleşmesini sağlık sebepleriyle feshettiğine ilişkin talebinin kabulü ve haklı feshe dayanak gösterilen hastalığın ispatı için tam teşekküllü bir eğitim ve araştırma hastanesinden ya da üniversite hastanesinden rapor alması gerektiğini ve bu raporda; davalı işyerinin niteliği, davacının çalışma koşulları, yaşı, yaptığı işi, hizmet süresi ve iş sözleşmesinin konusu olan işin niteliğinden kaynaklanan bir sebeple işçinin sağlığı ve yaşayışı için tehlikenin söz konusu olup olmadığının belirtilmesi gerektiğini, davacının fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödendiğini ve yıllık ücret alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 28.08.2019 tarihli ve 2018/596 Esas, 2019/365 Karar sayılı karraıyla; yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere ve aldırılan bilirkişi raporuna dayanılara, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, taraflar vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının iş sözleşmesinin sağlık nedenlerinden ötürü haklı nedenle feshedildiğini, bu nedenle kıdem tazminatına hak kazandığını, davacının fazla çalışmalarının yasal karşılığını alamadığını, sadece davalı işveren tarafından sunulan belgelere dayanılarak hazırlanan rapora göre karar verildiğini, tanık beyanlarının dikkate alınmadığını, Mahkemenin fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve yıllık izin talebinin reddine dair verdiği kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde, Mahkemece davacının iş sözleşmesinin feshinde haklı olduğu ve kıdem tazminatına hak kazanacağı gerekçesiyle kıdem tazminatına hükmedilmiş ise de davacının belirttiği hastane raporuna göre, yaptığı işini devam ettirip ettiremeyeceği, yapmaya devam etmesi hâlinde yaşayışı ve hayatı için tehlike oluşup oluşmayacağı konusunda inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 01.07.2020 tarihli ve 2019/3487 Esas, 2020/1017 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle taraflar vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 17.02.2021 tarihli ve 2020/5748 Esas 2021/4070 Karar sayılı ilâmı ile diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş;
"...
Somut olayda, dava dosyasında davacıya ait banka hesap dökümü ve çalışma dönemine ilişkin bordrolar mevcut olup biribiri ile uyumlu olduğu görülmüştür. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda bordrolarda fazla mesai tahakkukları bulunduğu ve işveren tarafından ödendiği gerekçesiyle fazla mesai hesaplaması yapılmamış ise de; inceleme sonucunda bazı dönemlere ait bordroların imzasız olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından fazla mesai alacağının bulunduğunu ispat hususunda tanık deliline dayanılmıştır. Yukarıda açıklandığı üzere, fazla mesai tahakkukuku bulunan imzasız bordro dönemlerinin dışlanması yerine tanık anlatımlarına göre hesaplama yapılarak karineye dayalı makul indirim yapılmak suretiyle belirlenen fazla mesai ücreti alacağından yapılan ödemelerin mahusbu ile sonuca gidilmesi gerekir. ..." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi raporunda, fazla çalışma ücreti alacağından takdiri indirim yapıldıktan sonra davacı alacağının belirlenmesi ve belirlenen bu alacaktan bodrolarda tahakkuk ettirilip ödendiği anlaşılan miktarın mahsubu yapılarak bakiye alacak olup olmadığı tespit edilmesi gerekirken yanlış hesaplama yapılmış olduğu kanaatiyle; tanıkların giriş çıkış kayıtlarına göre davacının çalışma dönemi içinde davalı işyerinde çalıştıkları, davacının çalışma düzenini bilebilecekleri kabul edilerek tanık anlatımlarına göre davacının haftalık 18 saat fazla çalışma yaptığı tespiti ile Mahkemece resen hesaplama yapılmış ve davacının fazla çalışma alacağı hüküm altına alınmıştır.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece hatalı olarak fazla çalışma hesabında bilirkişi raporunda imzasız bordrolardaki tahakkuklar mahsup edilerek yapılan hesaplamayı dikkate alınmadığını, mükerrer olarak mahsup yapıldığını, tanık beyanları ile davacının haftalık 27 saat fazla çalışma yaptığının ispatlandığını, davalı tarafından ödendiğini gösteren yazılı bir delilin sunulamadığını, davacının genel tatil günleri de dâhil çalışarak fazla çalışma yaptığını ancak karşılığını alamadığını, davacının hak edilmiş ancak kullandırılmamış yıllık izin alacağının da bulunduğunu ileri sürerek temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; dosyaya sunulan imzalı ve yazılı belgeler nazara alınmaksızın ve yeterli inceleme yapılmaksızın salt davacının ve davacı tanıklarının beyanları ve iddiaları doğrultusunda tek taraflı, hatalı ve eksik inceleme ile hazırlanmış bilirkişi raporu nazara alınmak suretiyle hüküm ittihaz edildiğini, davacı tarafın, davalı Şirketten fazla çalışma ücret alacağı da dâhil olmak üzere herhangi bir hakkı ve alacağı bulunmadığını ileri sürerek temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriği, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığına ve yapmışsa alacağın hesabına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4857 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Mahkemece, bozmaya uygun şekilde bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın düzeltilerek davacının fazla çalışma alacağının hüküm altına alınması yerindedir. Bozmaya uygun şekilde verilen İlk Derece Mahkemesi kararı ile kararın gerekçesinin dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmaktadır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş İlk Derece Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına göre taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı tarafa yükletilmesine,
17.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.