22. Hukuk Dairesi 2013/1113 E. , 2013/1329 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, muvazaa tespit kararının tespitine karar verilmesini
istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkili sendikanın davalı Bakanlığa müracaat ederek davalı kurum bünyesindeki Konsantratör eleme yıkama işinin asıl işin bir bölümü oluşturup teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren bir iş olmaması sebebiyle 4857 sayılı İş Kanunu"nun 2. maddesi ve alt işverenlik yönetmeliği hükümleri uyarınca muvazaanın incelenerek burada çalıştırılan işçilerin baştan itibaren asıl işveren işçisi olarak tespitinin talep ettiğini, davalı bakanlık tarafından konu hakkında kesin bir kanaate varılamadığının bildirildiğini iddia ederek söz konusu işlemin iptali ile SLİ Müessese Müdürlüğü işyerinde yapılan işin muvazaalı olduğunun tespiti ile bu işlerde çalışan işçilerin baştan itibaren asıl işveren işçisi sayılması gerektiğinin tespitini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili; davanın açılmasında davacının hukuki yararının bulunmadığını, dava dilekçesinde belirtilen raporun ... Bor İşletme Müdürlüğünde bir kısım işlerin alt işverene verilmesinde 4857 sayılı Kanun"un 2. maddesine aykırı bir durum olup olmadığını inceleyen bir rapor olduğunu, oysa kanun ve yönetmelikte muvazaanın tespit edilmesi halinde sadece işverenlere itiraz davası açma hakkı tanındığını, davacının böyle bir talepte bulunmasının usulen mümkün olmadığını, Bakanlığa husumet yöneltilemeyeceğini, ayrıca alt işverene verilen işin yardımcı iş olduğunu, uzmanlık gerektiren bir iş olduğunu, muvazaanın bulunmadığını savunarak davanın reddini talep istemiştir.
Davalı ... İşletmeleri vekili; Konsantratör tesisindeki kırma ve eleme
işlemlerinin kurulu makinelerle yapıldığını, herhangi bir insan gücüne ihtiyaç duyulmadığını, makinelerin çalıştırılması, sevk ve iradesinin müvekkilin kadrolu ve vasıflı işçileri tarafından yapıldığını, Konsantratör tesisinde alt işverene verilen stoklama, besleme, temizlik gibi işlerin yardımcı iş olduğunu, muvazaa iddiasının yerinde olmadığını, davalı kurumun kamu kurumu olup ihale mevzuatına göre iş yaptığını, 4857 sayılı Kanun"un 3. maddesi bakımından anayasaya aykırılık iddiasında bulunduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna dayanılarak dava açma süresinin geçirildiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe ve Sonuç :
4857 sayılı Kanun"un 3. maddesinin 2. fıkrasında, “Bu Kanun"un 2. maddesinin altıncı fıkrasına göre iş alan alt işveren; kendi işyerinin tescili için asıl işverenden aldığı yazılı alt işverenlik sözleşmesi ve gerekli belgelerle birlikte, birinci fıkra hükmüne göre bildirim yapmakla yükümlüdür. Bölge müdürlüğünce tescili yapılan bu işyerine ait belgeler gerektiğinde iş müfettişlerince incelenir. İnceleme sonucunda muvazaalı işlemin tespiti halinde, bu tespite ilişkin gerekçeli müfettiş raporu işverenlere tebliğ edilir. Bu rapora karşı tebliğ tarihinden itibaren altı işgünü içinde işverenlerce yetkili iş mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir. Rapora altı iş günü içinde itiraz edilmemiş veya mahkeme muvazaalı işlemin tespitini onamış ise tescil işlemi iptal edilir ve alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçileri sayılır” hükmüne yer verilmiştir. Alt İşverenlik Yönetmeliği’nin 13. maddesinde de aynı husus vurgulanmıştır.
Somut olayda; davacı sendikanın başvurusu üzerine iş müfettişi tarafından davalı kurum ile alt işverenleri arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı incelenmiş ve herhangi bir kanaate varılamadığı bildirilmiştir. Bunun üzerine davacı tarafından söz konusu raporun iptali ile muvazaanın tespiti ve alt işveren işçilerinin başından itibaren asıl işveren işçileri olduğunun belirlenmesi mahkemeden talep edilmiştir.
Görüldüğü üzere somut olayda 4857 sayılı Kanun"un 3. maddesinin 2. fıkrasında muvazaayı tespit eden bir iş müfettişi işlemi söz konusu değildir. Bu sebeple sorunun anılan hüküm uyarınca çözülmesi mümkün değildir. Şu halde dava açma süresinin geçtiği gerekçesiyle davanın usulden reddi yerinde olmamakla birlikte davacı sendikanın, soyut olarak davalı kurum ile bu kurumun dava dışı alt işverenleri arasında muvazaalı bir alt işverenlik ilişkisinin varlığının tespitini istemesinde hukuki yararı bulunmadığı anlaşıldığından sonucu itibariyle doğru olan kararın bu gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine 30.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.