Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2757
Karar No: 2022/6207
Karar Tarihi: 17.05.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/2757 Esas 2022/6207 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/2757 E.  ,  2022/6207 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

    İlk Derece Mahkemesi tarafından reddedilen ve davacı tarafça temyize konu edilen miktar 5.842,49 TL olup bu miktarın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince, karar tarihi itibarıyla ilk derece mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 5.880,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

    Davalı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiş, davalı vekilince duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 17.05.2022 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

    Duruşma günü davalı adına vekili Avukat ... ile karşı taraf adına vekili Avukat ... geldiler,

    Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

    Dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirkete ait İrandaki toplu konut inşaatında 02.10.2010-05.01.2014 tarihleri arasında kepçe operatörü olarak 3.250,00 TL net ücretle haftanın her günü sabah 07:00’den akşam 21:00’e kadar çalıştığını, dinî bayramların ilk günü dışında ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, bu çalışmalarına rağmen fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının hiç ödenmediğini, işveren tarafından 3 öğün yemek ve kalacak yer temin edildiğini, iş sözleşmesinin müvekkili tarafından fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmemesi üzerine haklı nedenle feshedildiğini, kıdem tazminatına ilişkin davanın kısmi dava, diğer alacaklarının belirsiz alacak davası olduğunu beyanla kıdem tazminatlı ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili dava dilekçesinde; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının çalıştığını beyan ettiği işin İran kanunlarına göre kurulmuş ...unvanlı şirket tarafından yürütüldüğünü, davacının işvereni olan dava dışı Şirketin müvekkili Şirketten tamamen farklı ve ayrı bir tüzel kişiliği bulunduğunu, bu nedenle davanın müvekkili Şirkete yöneltilmesinin hatalı olduğunu, somut olayda Türk hukukunun değil İran hukukunun uygulanması gerektiğini beyanla davanın reddini istemiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin 11.10.2017 tarihli ve 2016/395 Esas, 2017/614 Karar sayılı kararıyla; kıdem tazminatı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ile fazla mesai alacaklarının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili istinaf dilekçesinde, dava dışı Şirket tarafından yaptırılan iş nedeniyle istenilen işçi alacaklarında müvekkili Şirkete karşı yönlendirilecek herhangi bir husumetin varlığından bahsetmenin mümkün olmadığını, davacının çalışma şartlarını bilemeyecek durumda olan tanık anlatımları baz alınarak hazırlanan bilirkişi raporunun hükme esas alınarak karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, mevsimsel koşullar dikkate alınmadan davacı tarafın belirttiği üzere kabul edilen çalışma sürelerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının müvekkili Şirket uhdesinde herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 23.01.2018 tarihli ve 2018 /115 Esas, 2018/65 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararı yerinde görülerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

    V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
    A. Bozma Kararı
    1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    2. Dairemizin 22.12.2020 tarihli ve 2020/3589 Esas 2020/19461 Karar sayılı ilâmı ile özetle, davacının günlük fazla çalışmasının 2,5 saat olarak ispatlandığı, buna göre davacının haftanın 7 günü 17,5 saat fazla çalıştığı, ayrıca davacının Türkiye’ye gönderildiği ve hafta tatilini kullandığı hafta ise haftalık 15 saat fazla çalışma yaptığının ispatlandığı gerekçesiyle karar bozularak dosya kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmiştir.

    B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyularak alınan 21.08.2021 tarihli bilirkişi raporundaki hesaplamaların bozma ilâmında açıklanan ilkelere uygun olduğu gerekçesi ile söz konusu bilirkişi raporunda hesaplanan fazla çalışma alacağı hüküm altına alınmış, bozma konusu olmayan diğer hususlarda ise bozma öncesinde olduğu gibi hüküm kurulmuştur.



    VI. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili temyiz dilekçesinde; dava dışı Şirket tarafından yaptırılan iş nedeniyle istenilen işçi alacaklarında müvekkili Şirkete karşı yönlendirilecek herhangi bir husumetin varlığından bahsetmenin mümkün olmadığını, davacının çalışma şartlarını bilemeyecek durumda ve husumetli olan tanık anlatımları baz alınarak karar verilmesinin hatalı olduğunu, mevsimsel koşul farklılıkların hafta tatili ve fazla çalışma hesaplamasında dikkate alınmamasının hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz başvurusunda bulunmuştur.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Dosya içeriği, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı işçinin fazla çalışma miktarının doğru belirlenip belirlenmediğine ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Kanun'da (keza mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda) usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibarıyla bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.

    3. Değerlendirme
    1. Dairemizin yerleşik kararlarında da belirtildiği gibi bozulan karar, sonradan verilen kararın eki niteliğinde değildir. Hüküm bozulmakla tamamen ortadan kalkar. Hükmün bozulması üzerine mahkemece, davacının talep ettiği tüm alacaklarla ilgili kabul veya ret yönünde yeniden hüküm kurulmalıdır.

    2. Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtayın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalan bölümleri hakkında da yeni bir karar veremez. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.

    3. Mahkemece, bozma ilâmı doğrultusunda, yukarıda yapılan açıklamalara uygun şekilde hüküm kurulduğu, bozmaya konu alacak yönünden bozma gereklerinin de yerine getirildiği anlaşılmıştır.

    VII. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    A. Davacı Temyizi Yönünden
    Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

    Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,

    B. Davalı Temyizi Yönünden
    Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş İlk Derece Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına göre yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    Davacı yararına takdir edilen 3.850,00 TL duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı temyiz giderinin davalı tarafa yükletilmesine,

    17.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi