Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/13057 Esas 2020/1225 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/13057
Karar No: 2020/1225
Karar Tarihi: 30.01.2020

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/13057 Esas 2020/1225 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, Yapı Kredi Bankası şubesine ait sahte bir çek vererek nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlemiştir. Sanığın savunmasında aracını kimseye satmadığını beyan etmesine rağmen, polis raporunda aracın maliki İbrahim Küçükbulut olduğu belirtilmiş ve sanığın bu şirketle bir bağlantısının araştırılması gerektiği ifade edilmiştir. Mahkeme, sanığın cezasının alt sınırdan uzaklaştırılarak tayin edilmesinde yetersiz gerekçe ile teşdit uygulama gerekçesi bilgi ve belgelerle bağdaşmayacak biçimde cezalarının alt sınırdan uzaklaştırılması nedeniyle hükmün bozulmasına karar vermiştir.
Kanun Maddeleri: TCK'nın 158/1-f-son cümle, 52/2, 53. maddeleri (nitelikli dolandırıcılık); 204/1, 53. maddeleri (resmi belgede sahtecilik); 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesi (cezanın kişiselleştirilmesi); 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi (hükmün bozulması).
15. Ceza Dairesi         2017/13057 E.  ,  2020/1225 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Sanık hakkında;
    1-TCK’nın 158/1-f-son cümle, 52/2, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
    2-TCK’nın 204/1, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafisi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın katılandan alacağı mermerlerin karşılığında suça konu Yapı Kredi Bankası ... şubesine ait 25/10/2010 tarihli, 5643277 seri nolu 13.780 TL bedelli çeki vererek mermerleri almak suretiyle sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
    Sanığın savunmasında ...plakalı aracını ismini bilmediği ancak katılanın kardeşi ...’un tanıdığı şahsa satıp teslim ettiğini beyan ettiği; ... İl Emniyet Müdürlüğü’nün 28/03/2013 tarihli yazı cevabında; ...plakalı aracın...Otomotiv Sanayi ve Ticaret AŞ. adına kayıtlı iken 13/10/2010 tarihinde İbrahim Küçükbulut adına tescilinin yapıldığının bildirildiğinin anlaşılması karşısında; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya vermeksizin tespiti bakımından; ...plakalı aracın maliki İbrahim Küçükbulut’un ifadesinin alınarak sanık, katılan ve katılanın kardeşi ...’u tanıyıp tanımadığının, sanığın beyanları doğrultusunda aracın da...Otomotiv Sanayi ve Ticaret AŞ adına kayıtlı olması dikkate alınarak sanığın bu şirketle bir bağlantısının olup olmadığının araştırılması, katılanın suça konu çeki sanıktan teslim aldıktan sonra ticari ilişki kapsamında Polmak isimli şirkete verdiklerine ilişkin beyanı karşısında, Polmak isimli şirket yetkililerinin araştırılarak suça konu çekin katılan tarafından kendilerine verilip verilmediğine dair ifadelerinin alınması, tüm deliller toplandıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hükümler kurulması,


    Kabule göre;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 18/06/2013 gün ve 2012/15-1351 Esas ve 2013/328 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere, kanun koyucu, cezanın kişiselleştirilmesinin sağlanması bakımından hâkime somut olayın özellikleri ve işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı bir şekilde gerekçesini de göstererek iki sınır arasında temel cezayı belirleme yetki ve görevini yüklemiştir. Ancak, hâkimin temel cezayı belirlerken dayandığı gerekçe, bu düzenlemelere uygun olarak; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik ile dosya içeriğine yansıyan bilgi ve belgelerin isabetli biçimde değerlendirildiğini gösterir biçimde yasal ve yeterli olmalıdır. Somut olay bu açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; sanık hakkında hükümler kurulurken, yetersiz gerekçe ile alt sınırdan uzaklaşılması ve 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesinde sayılan cezanın bireyselleştirilmesindeki ölçütler ile teşdit uygulama gerekçesi bilgi ve belgelerle ile bağdaşmayacak biçimde cezalarının alt sınırdan uzaklaştırılarak tayin edilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.