Esas No: 2020/3821
Karar No: 2021/4899
Karar Tarihi: 27.12.2021
Danıştay 5. Daire 2020/3821 Esas 2021/4899 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/3821
Karar No : 2021/4899
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı ) : ...
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf (Davalı) : ...Başkanlığı
Vekilleri : I. Hukuk Müşaviri ...
Hukuk Müşaviri Av. ...
İstemin Özeti : Davalı kurum bünyesinde İmam Hatip olarak görev yapmakta iken 692 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin ...tarih ve ...sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada; dava konusu işlemin iptali yolunda verilen .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulüne, .... İdare Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararın kaldırılmasına, 2577 sayılı Yasanın değişik 45/4 maddesi uyarınca yeniden yapılan inceleme sonucunda davanın reddine ilişkin ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdare Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Davacı vekili tarafından, Bölge İdare Mahkemesi kararında söz konusu idari yargılamanın ceza yargılamasının ilkeleriyle bağlı olmadığı belirtilmesine rağmen adli soruşturma aşamasındaki olumsuz hususlara yer verildiği, karara gerekçe olarak müvekkili hakkında Sinop Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamenin esas alındığı, yargılama aşamasında müvekkil lehine gelişen hadiselere yer verilmediği, müvekkili hakkında ifade veren kişilerin şüpheli sıfatıyla kendilerini suçtan kurtarmaya yönelik ifade verdiği, anılan ifadelerin 2012-2013 yıllarına ilişkin olduğu ancak müvekkilinin 2011 yılında Ayancık ilçesinden ayrıldığı ve 2012 tarihinde yurt dışında göreve başladığı, o dönem yapının örgüt olduğunun bilinmemesi karşısında müvekkilinin hem adli hem de idari yönden suçlanamayacağı, müvekkilinin Bylock kullanmadığı, örgüte ait bankaya talimatla para yatırmadığı, örgüte ait kurum kuruluşlarda eğitim görmediği, müvekkil lehine amir ifadelerinin bulunduğu belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davalı idare tarafından, idari soruşturma raporunda yer alan tanık beyanlarına göre davacının Zaman Gazetesi abonesi olduğu, örgütün sohbet toplantılarına katıldığı ve söz konusu toplantıları organize ettiği, örgüt içerisinde aktif rol aldığı, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : ...
Düşüncesi : Olağanüstü hal kapsamında çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerin amacı ve alınan tedbirlerin kapsamı, mahiyeti birlikte dikkate alındığında, başta FETÖ/PDY olmak üzere terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kişilerin tamamının tüm kamu kurum ve kuruluşlarından çıkarılması sonucuna ulaşılmak istendiği anlaşılmaktadır. Söz konusu tedbirin uygulanabilmesi için mutlaka terör örgütü üyeliği ve mensubiyeti şeklinde bir bağ kurulması aranmamakta terör örgütü veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplarla iltisak yahut bunlarla irtibat şeklinde bir bağ kurulması yeterli görülmektedir. Bununla birlikte, kişilerin terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğunun, görevden çıkarılmayı haklı kılacak yeterlilikte ve nitelikte sebeplere dayanması gerekmekte olup, dosyada yer alan bilgi ve belgeler ile UYAP kayıtlarının incelenmesinden; davacının örgüt içi iletişim programlarını (Bylock vb.) kullandığına ilişkin bir tespitin yapılmadığı, davacının Bank Asya'da hesabı bulunması ve FETÖ/PDY lideri ve üyeleri tarafından farklı tarihlerde talimat verilmesine rağmen örgüte destek mahiyetinde herhangi bir mevduat artışı olmadığı, Bank Asya Hesabının 2014 Ocak ayında kapatıldığı, davacının örgüte müzahir şirketlerde SGK kaydı, dernek üyeliği ve müzahir kurumlara ödeme bilgisi bulunmadığı görülmekte olup, dava konusu Komisyon kararında, davacının ...Ağır Ceza Mahkemesi'nin ...tarih ve E...., K....sayılı kararıyla silahlı terör örgütüne üye olma suçundan hapis cezası ile cezalandırıldığı değerlendirilmesine yer verilmiş ise de, ...Bölge Adliye Mahkemesi .... Ceza Dairesi'nin ...ve E...., K....sayılı kararı ile anılan mahkumiyet kararının kaldırılarak davacının "beraatine" karar verildiği; Komisyon kararına dayanak alınan İdari Soruşturma Raporu ve Ceza Mahkemesinde dinlenilen tanık beyanlarının 2012 yılı öncesine ait beyanlar olduğu, nitekim ...Bölge Adliye Mahkemesi .... Ceza Dairesince bu tarihten sonra davacının sorumluluğuna gidilebilecek yeterli delil bulunmadığı değerlendirmesine yer verilerek "beraat" kararı verildiği, 2012-2016 yılları arasında yurtdışında görevlendirilen davacının yurtdışı görevine ilişkin bilgisine başvurulan Din Hizmetleri Ateşesi tarafından davacının FETÖ/PDY ilişkisine dair bir emarenin bilinmediğinin belirtildiği, İdari Soruşturma Raporunda davacı lehine tanık beyanlarının da bulunduğu görüldüğünden; bu kapsamda, davalı idarece davacının terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplarla iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğuna ilişkin yeterli delil sunulmadığı, sunulan delillerine ise davacının iltisakını veya irtibatını ortaya koyacak yeterlilikte ve nitelikte olmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeyerek gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
...Bölge İdare Mahkemesi .... İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan ...TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 27/12/2021 tarihinde, oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.