
Esas No: 2018/1711
Karar No: 2021/6565
Karar Tarihi: 28.12.2021
Danıştay 3. Daire 2018/1711 Esas 2021/6565 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/1711
Karar No : 2021/6565
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Kimya ve Tekstil Sanayi Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, serbest bölgede faaliyette bulunan ilişkili olduğu firmadan yaptığı alımların transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı kapsamında olduğu yolunda tespitleri içeren vergi tekniği raporunu esas alan vergi inceleme raporu uyarınca adına 2010 yılı için re'sen salınan kurumlar vergisi ile tekerrür hükümleri uyarınca artırılarak kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı ile ilişkili kişi arasında alım-satıma konu olan malın emsaline göre yüksek bedelle alındığı hususunda gerek iç emsal araştırması, gerekse dış emsal araştırmasının yapılmadığı, inceleme elemanı tarafından, satışa konu olan malın emsalini tespit etmenin oldukça güç olduğu, tespit edilen emsal mala "kalitesinin aynı olmadığı", "içeriğinin ve kullanım alanlarının farklı olduğu" gibi çekincelerle her zaman itiraz edilebileceği, dolayısıyla farklı şirketler tarafından üretilmiş veya farklı teknolojiler kullanılarak üretilmiş aynı işleve sahip malların emsal olarak kabul edilmesinin ve fiyatın tespit edilen bu emsale göre kıyaslanmasının sağlıklı bir sonuç vermeyeceği iddia edilerek bir malın itiraz edilemeyecek emsalinin yine o malın kendisi olduğu sonucuna varılarak ve serbest bölgedeki ilişkili kişiden satın alınan malların serbest bölgedeki ilişkili kişi tarafından yurt dışındaki satıcılardan kaça alındığının tespit edilmeye çalışıldığı, ancak bu saptama yapılırken de uyuşmazlık konusu emtia ve mamulün yurt dışından serbest bölgeye intikal bedellerinin doğrudan belirlenmediği, bunun yerine, gelir tablolarındaki ve Bs formlarındaki verilerden yola çıkılarak bir takım hesaplamalar sonucu emsal satış bedelinin, davacı şirkete yapılan satışların maliyet tutarlarına, elde edilmesi gereken karın da eklenmesi suretiyle bulunduğu olayda, davacı şirketin, serbest bölgede faaliyet gösteren ve ilişkili kişi konumunda olan şirketten emsaline göre yüksek bedelle mal aldığı iddiasının doğruluğunun emsal fiyat araştırması gerçekleştirilmeksizin ortaya konulamayacağının sabit olması karşısında, davacı şirket adına, eksik inceleme sonucu düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu cezalı vergi kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda davacının alım yaptığı ilişkili şirkete transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı yaptığının somut delilleriyle ortaya konulduğu, yurt dışındaki satıcıdan vadeli olarak daha düşük bedelle alınabilecekken ilişkili kişiden bir malı daha yüksek fiyattan peşin bedelle satın alınmasının ekonomik ve teknik icaplara uymadığı, ilişkili kişinin serbest bölgede faaliyet göstermesi nedeniyle vergi kaybına yol açıldığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :
Vergi incelemesinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda öngörüldüğü usulde sonuçlandırılmadığı, emsal fiyat araştırması, karşılaştırılabilirlik analizi ve işlev analizi yapılmadan bir takım varsayımlardan hareket edilerek incelemenin tamamlandığı, serbest bölgede faaliyette bulunan firmadan mal alınmasının tek başına transfer fiyatlandırması yapıldığı anlamına gelmeyeceği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 28/12/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.