MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanığın TCK’nın 157/1, 62, 52 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyetine
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine lişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
"Suç tarihinde katılanı telefonla arayan şahsın, katılana TC kimlik numarasının başkaları tarafından ele geçirildiğini, bu konuda Cumhuriyet savcısı olup tahkikat yaptıklarını, bankaya tahkikat için para yatırması gerektiğini söyleyip, ikna ederek katılanı kandırdığı, katılanın 21.723TL parayı kendisine söylendiği şekilde bankaya yatırdığı ve bu paranın daha sonra sanık tarafından..." da çekildiği, bu şekilde sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan somut olayda; sanığın eyleminin, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 14. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 158/1. maddesine eklenen (L) bendi kapsamında öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturmasına rağmen, suç tarihinde bu hükmün yürürlükte bulunmaması nedeniyle, sanığın eyleminin TCK"nın 157/1. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Sanığa yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 30.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.Başkan V.