Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4277
Karar No: 2022/6131
Karar Tarihi: 17.05.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/4277 Esas 2022/6131 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/4277 E.  ,  2022/6131 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 29. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 2. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili davacının 28.03.2012 tarihinden itibaren Türkiye Taşkömürü Kurumu... Müessese Müdürlüğünün tüvenan kömürlerinin ve ocak taşlarının yüklenmesi, nakli ve boşaltılması ile... lavvarında çıkan katı atık malzemenin nakli ve yüklenmesi için yapılan ihaleyi alan değişik firmalarda hiç ara vermeden işyeri devri esaslarına göre bant işçisi olarak net 1.404,00 TL ücretle çalıştığını, müvekkili ile aynı işi yapmakta olan davalı Kurumun işçilerinin yeraltı işçisi olarak değerlendirilmek suretiyle müvekkilinin yeraltı işçilerine tanınan haklardan yararlandırılmadığını ve Sosyal Güvenlik Kurumu primlerinin yer üstünde çalışan işçiler gibi ödendiğini, işverenler arasında geçerli bir asıl-alt işveren ilişkisi bulunmadığını, 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesi hükmü gereğince müvekkilinin baştan beri davalı Kurumun işçisi sayılması gerektiğini beyanla ilave tediye, fark ücret ve akdi ikramiye alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ...Taşımacılık Şirketinin işçisi olduğunu, işbu davada ...Temizlik şirketine dava açılmadan doğrudan Kurumun davalı olarak gösterildiğini, Şirket ile Kurum arasında asıl- alt işverenlik ilişkisinin bulunmadığını, ...Şirketi tarafından sözleşme sona erdiğinde dava konusu işçilik alacaklarının ödendiğini, Kurum ile Şirket arasında muvazaalı bir iş ilişkisinin bulunmadığını, davacı işçinin Kurumları işçisi olmadığını, alacaklardan ...Taşımacılık Şirketinin sorumlu olduğunu ileri sürerek Kurum yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının bant işçisi olarak çalıştığı, davalı Kurumun faaliyet alanının yeraltından maden çıkarılması işi ile sınırlı olmadığı, hizmet alımına konu işin büyük hazırlık denilen, kömür üretim aşamasının bir parçası niteliğinde ve davalı Kurumun asıl işi olduğu, kullanılan araç, gereç, silo, bunker, bant sistemlerinin davalı Kuruma ait olduğu, asıl işin bir bölümünün alt işverene verilmesinde yasa gereği aranan “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren” işler kriterinin gerçekleşmediği, yüklenici dava dışı şirketin gerekli, yeterli uzmanlığa ve teknolojik alt yapıya sahip olmadığı, bu nedenlerle davacının baştan itibaren davalı Kurumun işçisi olarak kabulü gerekeceği, davacının sendika üyeliğinin olmaması ve dayanışma aidatı ödememesi nedeniyle toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanamayacağı, davacının ücretinin belirlenmesinde ise emsal olarak bildirilen işçilerin davalı Kurumda pano ayak üretim (yeraltı maden ocağında) işçisi olarak çalıştıkları, ücretlerinin yeraltı maden işçisine göre belirlendiği, davacının ise yer üstünde lavvar işçisi olarak çalıştığı, bu nedenle bu işçilerin ücretlerinin emsal olarak kabul edilemeyeceği, buna karşılık Kurum adına Kamu İşletmeleri İşveren Sendikası ile Genel Maden İş Sendikası arasında davalı işyeri için akdedilen toplu iş sözleşmesi ve sendika ücret skalasına göre ücret tespitinin yapılması gerektiği, bu şekilde yapılan hesaplamanın Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 04.02.2021 tarihli ve 2021/210 Esas, ve 2021/3488 Karar sayılı ilâmı ile onanarak kesinleştiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; muvazaanın tespiti yerinde ise de davalı Kurum işçilerinden...., Hüseyin K. ve Şaban K.'nin emsal işçi olarak kabulü ile hesaplamaların buna göre yapılması gerektiğini, bu işçilerin fiilen davacı ile aynı işi yaptıklarını, benzer mahiyetteki başka davalarda mahkemelerce bu şekilde karar verildiğini, davalının usul ve yasaya uygun olarak zamanaşımı definde bulunmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

    2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının müvekkilinin işçisi olmadığını, dava konusu işin yardımcı iş olduğunu ve bu nedenle hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olmadığını savunarak kararın kaldırılmasını istemiştir.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ile dava dışı şirketler arasında akdedilen sözleşmede, davalı Kurumun tüvenan kömürlerinin ve ocak taşlarının yüklenmesi, nakli ve boşaltılması, taş bandında kömürlerin tavuklama (elle ayıklama) yöntemi ile ayıklanması ve... lavvarından çıkan katı atıkların nakli ve yayılması işinin yükleniciye verildiği, davacının bu iş kapsamında bant işçisi olarak çalıştığı, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 12.02.2020 tarihli ve 2019/7918 Esas, 2020/2011 Karar; 12.02.2020 tarihli ve 2019/7907 Esas, 2020/2010 Karar; 12.02.2020 tarihli ve 2019/4363 Esas, 2020/2009 Karar; 12.02.2020 tarihli ve 2019/4362 Esas, 2020/2008 Karar; 12.02.2020 tarihli ve 2019/4361 Esas, 2020/2007 Karar sayılı emsal kararları ile davalı Kurumun faaliyet alanının yeraltından maden çıkarılması işi ile sınırlı olmadığı, hizmet alımına konu işin büyük hazırlık denilen ve kömür üretim aşamasının bir parçası niteliğinde ve davalı Kurumun asıl işi konumunda olduğu, kullanılan araç, gereç, silo, bunker, bant sistemlerinin Kuruma ait olduğu, asıl işin bir bölümünün alt işverene verilmesinde yasa gereği aranan “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren” işler kriterinin gerçekleşmediği, yüklenici dava dışı şirketin gerekli ve yeterli uzmanlığa ve teknolojik alt yapıya sahip olmadığı gerekçeleri ile muvazaa olgusunun tespit edildiği, davacı vekili tarafından emsal olarak bildirilen davalı işçileri ile davacının aynı işi yapmadığı, davacının sendika üyesi olmadığı ve sendikal haklar eklenmeksizin toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca ücret tespitinin yapılmasının isabetli olduğu; süresinde verilen cevap dilekçesinde zamanaşımı definde bulunulduğu ve davaya karşı zamanaşımı definin dikkate alınmasında da bir hata bulunmadığı gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davalı Kurum ile müvekkilinin çalıştığı şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 04.02.2021 tarihli ve 2021/210 Esas, 2021/3488 Karar sayılı ilâmı kabul edilerek kesinleştiğini, emsal Kurum işçilerinin tespiti ile alacakların emsal işçi ücretlerine göre hesaplanması gerektiğini, davalı Kurumun usulüne uygun zamanaşımı definde bulunmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

    2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacı işçinin dava dışı ...Taşımacılık Şirketinin işçisi olarak hâlen çalışmakta olup Kurumlarında kaydı bulunmadığını, dava konusu işin asıl iş olmayıp yardımcı iş olduğunu, bu nedenle hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olmadığını, davacı vekili tarafından davacıya emsal olarak bildirilen ve aldığı ücret yapılan hesaplamada dikkate alınan.... isimli işçinin pano ayak üretim işçisi (yeraltı işçisi) olarak çalışmakta olduğunu, davacı işçiyle ve ...Taşımacılık Şirketi çalışanları ile emsal teşkil etmediğini, konu ile ilgili olarak kurumları... Müessese Müdürlüğünün 11.01.2021 tarihli yazısının ... 2. İş Mahkemesinin 2019/659 Esas sayılı dava dosyasında mevcut olduğunu, davacı vekilinin Kurumları ile ...Taşımacılık Şirketi arasındaki ilişkinin asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğu ve bu ilişkinin de muvazaalı olduğu iddiasını kabul etmelerinin mümkün olmadığını, 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesine eklenen fıkra ile kamu ile özel sektör arasında ayrım yapıldığını, ...Taşımacılık Şirketi ile Kurumları arasında Kamu İhale Kanunu uyarınca yapılan yapım işi ihalesi sonucu sözleşme imzalandığını, yapım işi ihale sözleşmelerinin 4734 ve 4735 sayılı Kamu İhale Kanunu ve Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'na göre yapıldığını ve sözleşme konusu işin bütün hâlinde devredildiğini, kaldı ki yüklenici firmalar ile aralarında ne 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ne de 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi kapsamında muvazaalı bir ilişki olmadığını beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, davalı ile dava dışı alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı, bu bağlamda davacının davalı Kurumun işçisi sayılıp sayılmayacağı ve emsal ücretinin belirlenmesi noktalarında toplanmaktadır.

    2. İlgili Hukuk
    1. 4857 sayılı İş Kanunun Kanun’un "Tanımlar" kenar başlıklı 2 nci maddesinin altıncı fıkrası şöyledir:
    "Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur."

    2. 6772 sayılı Devlet Ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan işçilere İlave Tediye Yapılması Hakkında Kanun
    'un 1 inci maddesi şöyledir:
    " Umumi, mülhak ve hususi bütçeli dairelerle mütedavil sermayeli müesseseler, sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait olan şirket ve kurumlarla belediyeler ve bunlara bağlı teşekküller, 3460 ve 3659 sayılı kanunların şümulüne giren İktisadi Devlet Teşekkülleri ve diğer bilcümle kurum, banka, ortaklık ve müesseselerinde müstahdem olanlardan İş Kanununun şümulüne giren veya girmiyen yerlerde çalışmakta olan ve İş Kanununun muaddel birinci maddesindeki tarife göre işçi vasfında olan kimselere, ücret sistemleri ne olursa olsun, her yıl için birer aylık istihkakları tutarında ilave tediye yapılır."

    3. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu
    'nun "Toplu İş Sözleşmesinden Yararlanma" başlıklı 39 uncu maddesinin ilgili bölümü şöyledir;
    "(1) Toplu iş sözleşmesinden taraf işçi sendikasının üyeleri yararlanır.
    (2) Toplu iş sözleşmesinden, sözleşmenin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olanlar yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanlar ise üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlanır.
    (3) Toplu iş sözleşmesinin imza tarihi ile yürürlük tarihi arasında iş sözleşmesi sona eren üyeler de, iş sözleşmelerinin sona erdiği tarihe kadar toplu iş sözleşmesinden yararlanır.
    (4) Toplu iş sözleşmesinin imzası sırasında taraf işçi sendikasına üye olmayanlar, sonradan işyerine girip de üye olmayanlar veya imza tarihinde taraf işçi sendikasına üye olup da ayrılanlar veya çıkarılanların toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmeleri, toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasına dayanışma aidatı ödemelerine bağlıdır. Bunun için işçi sendikasının onayı aranmaz. Dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanma, talep tarihinden geçerlidir.
    ..."

    4. Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin "Asıl İşveren-alt İşveren İlişkisinin Kurulma Şartları" kenar başlıklı 4 üncü maddesinin (b) fıkrası şöyledir:
    "Alt işverene verilen iş, işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi durumunda ise, verilen iş işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olmalıdır.""Alt işverene verilen iş, işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi durumunda ise, verilen iş işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olmalıdır."

    3. Değerlendirme
    Somut uyuşmazlıkta, davalı Kurum ile dava dışı taşeron şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu, davacının sendika üyesi olmadığı ve sendikal haklar eklenmeksizin toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca ücret tespitinin yapılmasının isabetli olduğu; süresinde verilen cevap dilekçesinde zamanaşımı definde bulunulduğu ve davaya karşı zamanaşımı defin dikkate alınmasında da bir hata bulunmadığı anlaşılmakla; kararın (IV./C.) numaralı bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesinin kararında dayandığı yasal ve hukuksal gerekçelere göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    Aşağıda yazılı temyiz giderinin davalı tarafa yükletilmesine,

    17.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.













    FA

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi