12. Hukuk Dairesi 2014/1543 E. , 2014/3957 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 4. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/05/2013
NUMARASI : 2013/325-2013/334
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçiler tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
1-) Şikayetçi M.. E.."un temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre şikayetçi M.. E.."un temyiz itirazlarının REDDİNE;
2-) Şikayetçi A.. E.."un temyiz itirazlarına gelince:
Şikayetçi tarafından, 14.12.2012 günü yapılan ihale ile ilgili satış ilanına dair tebligatın usulsüz yapılmış olması sebebi ile ihalenin feshinin talep edildiği, mahkemece istemin reddine karar verildiği görülmektedir.
7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesinde; "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır" hükmü yer almaktadır.
Madde metni, iki hali birlikte düzenlemiştir. Bunlardan ilki "adreste bulunmama", diğeri ise "tebellüğden imtina"dır. Muhatabın, tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin beyan ve bunun tevsik edilmesi halinde ancak, maddede sayılanlardan, örneğin muhtara imza karşılığı tebliğ edilip, 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması ve komşunun durumdan haberdar edilmesi işlemlerine geçilebilecektir.
Tebliğ tarihinde yürürlükte olan Tebligat Yönetmeliği"nin 30. maddesinde öngörülen şekilde ve maddede belirtilen kişilere sorularak imzaları da alınmak suretiyle, imzadan çekinmeleri halinde, bu husus da belirtilerek, muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği "tevsik edilmeden", Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre yapılan tebligat işlemi geçersizdir. Zira bu belgeleme işlemi, devamı işlemleri belirlemesi yanında muamelenin doğru olup olmadığına karar verilmesi yönünden yardımcı olacak ve tebliği isteyen makam ve hakimin denetimini sağlayacaktır.
Somut olayda, şikayetçi A.. E.."a çıkartılan satış ilanının tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasında; muhatabın bulunmadığı, adresin kapalı olduğu, komşusunun olmadığı belirtildikten sonra, aynı komşusuna haber verildiği, komşunun imzadan kaçındığı şerhinin bulunduğu görülmektedir. Tebliğ mazbatasından da anlaşılacağı üzere, adresin kapalı olduğu tespit edilmesine rağmen, tebliğ memuru, muhatabın adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığını, adreste bulunmama sebebini ve tevziat saatlerinden sonra geleceğini belirlemeden tebliğ işlemlerini tamamlamıştır. Bu haliyle tebliğ işlemi, Tebligat Kanunu"nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliğin 30. maddeleri hükümlerine aykırı olup usulsüzdür.
Dairemizin süreklilik arz eden içtihatlarına göre, satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir.
O halde, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Öte yandan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Şikayetçi A.. E.."un temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) no"lu bentte yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.