Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/29428 Esas 2018/11378 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/29428
Karar No: 2018/11378
Karar Tarihi: 27.11.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/29428 Esas 2018/11378 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar, murislerinin 1989 yılında Bulgaristan'dan zorunlu göçe tabi tutularak Türkiye'ye geldiklerini ve göçmen evleri projesi kapsamında borçlandırılarak konut satın aldıklarını ileri sürerek, 2.500.000 TL (eski para) peşinat ödedikleri ancak bu ödemenin konut maliyetinden düşülmediğini ve güncelleştirilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.500,00 TL'nin işleyecek faizi ile davalıdan tahsilini istediklerini dile getirdiler. Toplu Konut İdaresi ise kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu ve davanın haksız olduğunu savundu. Mahkeme davanın reddine karar verdi. Davacılar bu kararı temyiz ettiler ve Yargıtay kararı bozdu. Kararda, yapılan peşin ödemenin maliyet hesabına göre borçlandığı anlaşılan davacı borcundan mahsup edilip edilmediği hakkında uyuşmazlık olduğu belirtildi. Mahkemece, peşin olarak ödenen paranın mahsubunun mahsup edildiği anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği ancak bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğu belirtildi ve hüküm davacıların lehine bozuldu.
Kanun Maddeleri: HUMK'nun 440/III-1 maddesi.
13. Hukuk Dairesi         2016/29428 E.  ,  2018/11378 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... 2. Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacılar, murislerinin 1989 yılında Bulgaristan’dan zorunlu göçe tabi tutularak Türkiye’ye geldiğini, Devlet Bakanlığınca hazırlanan göçmen evleri projesi kapsamında borçlandırılarak konut satın aldığını, bu bağlamda 2.500.000 TL (eski para) peşinat ödediğini, bu ödemenin konut maliyetinden düşülmesi gerekirken düşülmediğini ileri sürerek, bu ödemenin güncelleştirilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.500,00 TL’nin işleyecek faizi ile davalıdan tahsilini istemişler, ıslah ile taleplerini 3.982,70 TL."ye yükseltmişlerdir.
    Davalı Toplu Konut idaresi, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu ve davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar murisinin, Devlet Bakanlığı koordinatörlüğünde yapılan göçmen konutlarından daire satın aldığı, ileride maliyet hesabından mahsup edilmek üzere 2.500.000 TL ödediği, konutun teslim edilip tapuda devir işleminin yapıldığı, murisin dava dışı bankadan kredi kullanıp ödeme yaptığı ancak maliyet hesabı çıkarıldığında arada oluşacak farkı da aynı koşullarda ödemeyi taahhüt ettiği dosya içeriği, aynı nitelikteki emsal dosyalar ve toplanan delillerle anlaşıldığı gibi bu hususlar tarafların ve mahkemenin de kabulündedir. Uyuşmazlık, yapılan peşin ödemenin maliyet hesabına göre borçlandığı anlaşılan davacı borcundan mahsup edilip edilmediği hakkındadır. Mahkemece, gerek devletin resmi kurumları arasındaki yazışmalardan, gerek hak sahiplerine ait liste başlıklı belge kapsamından ve gerekse aynı nedenlerle açılan ve reddedilip, Yargıtay incelemesinden geçmek suretiyle kesinleşen dosya kapsamlarından, davacının peşin olarak ödediği paranın mahsubunun mahsup edildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar murisi ile dava dışı banka arasında imzalanan borçlanma sözleşmesinin 1. maddesinde "... borçlu, yukarıda belirtilen miktarın kullandırılmış krediye göre saptanmış olduğunu, borçlanmaya esas kesin maliyetin, inşaatın tamamlanması aşamasından sonra yapılacak kesin hesaplardan sonra tespit edileceğini ve kesin hesap sonucu bulunacak maliyete göre borç miktarının artması halinde, artan miktar için de işbu borçlanma sözleşmesinin aynen takbik edileceğini, bankaca kesin hesap sonucu bulunacak hesaba eklenecek miktara, miktarın ve geri ödeme taksitlerinin belirlenmesi yöntemine, hesap şekline herhangi bir itirazı olmayacağını peşinatın ve taksit tutarlarının artış oranına göre yeniden belirlenecek bu sözleşme hükümlerine göre ödeneceğini, kabul beyan ve taahhüt eder." şeklinde düzenlenmeye yer verildiği, dosyadaki bilgi ve belgelere göre, murisin dava dışı bankadan kredi kullanıp ek borçlandırma sözleşmesi ile 95.340.858 TL kredi kullanıp, ödeme yaptığı, ancak maliyet hesabı çıkarıldığında arada oluşacak farkı da aynı koşullarda ödemeyi taahhüt ettiği, borçlanma sözleşmelerinin ileride doğacak ilave maliyeti de kapsayacak şekilde düzenlendiği, Devlet Bakanlığınca konutun kesin maliyet hesabının her bir daire için 86.000.000 TL (eski para) olarak belirlendiği, kesin maliyet hesabının resmi verilere göre hazırlanması ve o tarihte taraflar arasında herhangi bir husumet bulunmaması nedeniyle bu kesin maliyet hesabına itibar edilmesi gerektiği böylece murisin konut maliyetinin üstünde borçlandığı ve mahsup yapıldığına ilişkin kesin ve inandırıcı belgenin dosya içerisinde yer almadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, yatırılan peşinatın borçtan mahsup edilmediği kabul edilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.