23. Hukuk Dairesi 2015/6973 E. , 2017/1421 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili; taraflar arasında yapılan muhtelif sözleşmeler gereği bir kısım inşaat taahhüt işlerinin üstlenildiği ve tamamının eksiksiz yerine getirildiğini, sözleşmelerde, kooperatifin KDV"den muaf olması sebebiyle KDV eklenemeyeceğini, ancak devletin kooperatiflere KDV ile ilgili bir uygulaması olması halinde aynen sözleşmeye yansıtılacağını, muhatabı kooperatif olan her türlü vergi ve harçların kooperatif adına ödeneceği hükmüne yer verildiğini, davalı kooperatifin gerekli koşulları sağlayamamış olması nedeniyle KDV muafiyetinden yararlanamayacağının daha sonra ortaya çıktığını, davacı şirketin Maliye Bakanlığına KDV ve damga vergisi olarak 155.214,71 TL ödeme yapmak durumunda kaldığını ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL alacağın 29.09.2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacıya ödenmesi gereken 3.391,00 TL"lik kısmını kabul edip, kalan kısım için ödeme yapılmasının yasaya aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; mahkemenin 11.04.2013 tarih ve 2011/467 esas, 2013/93 karar sayılı ilamı ile davanın reddine dair verilen kararı Yargıtay 15. Hukuk Dairesi"nin 07.07.2014 tarih ve 2013/4277 esas, 2014/4786 karar sayılı ilamı ile "..2-Davacı yüklenici dava dilekçesinde davalı kooperatifin gerekli koşulları sağlayamamış olması nedeniyle KDV muafiyetinden yararlanamadığını ve kendisinin Maliye Bakanlığı"na KDV ve damga vergisi olarak 185.214,71 TL ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek, şimdilik 10.000,00 TL"nin tahsilini istemiş, davalı kooperatif vekili 11.11.2011 günlü davaya cevap layihasında davacı şirketin %1 oranına göre rücuen talep edebileceği KDV bedelinin toplam 3.391,00 TL olduğunu beyan etmiştir. Davalı vekilinin bu kabul beyanı esas alınarak davanın 3.391,00 TL üzerinden kabulüne karar verilmesi gerekirken, kabul beyanı gözden kaçırılarak davanın tümden reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir." gerekçesiyle bozulduğu, bu karara karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulduğu ancak davacının bu talebinin de reddedildiği, bunun üzerine mahkemece, Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilip, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi"nin 2013/4777 esas no"lu ilamında belirtilen gerekçeler ve davalının açıkça 3.391,00 TL kabul beyanı gözetilerek davanın kısmen kabulüne, 3.391,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.