Esas No: 2021/35248
Karar No: 2022/5623
Karar Tarihi: 22.02.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/35248 Esas 2022/5623 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, basit yaralama ve tehdit suçlarından hüküm giymiştir. Ancak Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulma istenmiştir. Bu istem üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı inceleme yapmış ve sanığın suçları bakımından uzlaştırma işleminin yapılması gerektiği konusunda karar verilmediği için kararın bozulmasını istemiştir. Ancak dosyada hüküm henüz kesinleşmediği için kanun yararına bozma isteği reddedilmiştir ve dosya yeniden incelenmek üzere ilgili merciye gönderilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 106/1-1. cümle ve 62. maddeleri: Basit yaralama ve tehdit suçlarına ilişkin maddeler
- 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi: Uzlaştırmaya ilişkin madde
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. maddesi: Uzlaştırma işlemi için gereken maddi ve hukuki koşulları belirleyen madde
- 309. madde: Kanun yararına bozma isteği için gereken koşulları belirleyen madde
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesi: Muhatabın adres kayıt sistemindeki adresinin tebligat yapılacak son adres kabul edilmesi
"İçtihat Metni"
KARAR
Basit yaralama ve tehdit suçlarından sanık ...'nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 106/1-1. cümle ve 62. maddeleri uyarınca 3 ay 10 gün hapis ve 5 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarihli ve ... sayılı kararını, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ... sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı tehdit suçunun, kovuşturma sırasında ve karar tarihinden önce ... tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi gereğince uzlaşma kapsamına alındığı, yine aynı Kanun'un "Mahkeme tarafından uzlaştırma" başlıklı 254. maddesinin; "Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir." şeklindeki düzenleme uyarınca sanığın işlediği basit yaralama ve tehdit suçları bakımından uzlaştırma işleminin yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtay’ca bozulması istemini, yasal nedenlerini açıklayarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak, Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
Buna göre hâkim veya mahkemece verilen karar veya hükümlerin kanun yararına bozma konusu yapılabilmesi için istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmesi gerekmektedir.
7201 sayılı Tebligat Kanununun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerekir.
Sanık ...'nun yokluğunda verilen gerekçeli kararın en son bildirdiği adrese tebligat yapılamaması üzerine MERNİS adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince tebligat çıkarılması gerekirken aynı Kanun'un 35. maddesine göre yapılan tebliğin usulsüz olduğu, bu nedenle hükmün henüz kesinleşmediği anlaşılmakla, bu aşamada istemin kanun yararına bozma yoluyla incelenmesi mümkün görülmemiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, hükmün henüz kesinleşmemiş olması nedeniyle yerinde görülmediğinden, CMK'nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE,
2- Dosyanın, kanun yolu bildiriminin başvuru mercii, süresi ve yöntemi açısından şerhli davetiye ile sanık ...'nun usule uygun bildirilip, tebligat eksikliğinin ikmali ile süresinde başvuruda bulunulması halinde kanun yolu incelemesi için ilgili merciye gönderilmesi, aksi takdirde usulünce kesinleştirme işlemi yapılarak, bu aşamadan sonra kanun yararına bozma isteminde bulunulmasını teminen mahkemesine iadesine, dosyanın Adalet Bakanlığı'na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, ... tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.