Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5662
Karar No: 2022/6238
Karar Tarihi: 17.05.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5662 Esas 2022/6238 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/5662 E.  ,  2022/6238 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 24. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 33. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde 04.10.1994 tarihinde çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin haksız ve hukuka aykırı bir biçimde ekonomik sebepler gerekçe gösterilerek feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, ücret, ikramiye, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 09.01.2001 tarihinde çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin ekonomik sebeplerle feshedildiğini, ücretinin ödendiğini, fabrika müdürü ve üst düzey yetkili olan davacının çalışma saatleri konusunda inisiyatifi olduğunu, genel tatil günlerinde çalışmanın davacının sorumluluğunun bir parçası olduğunu, bu hususun aksini ispat yükünün davacıda bulunduğunu, işyerinde ikramiye uygulaması olmadığını, davacının izinlerini kendisinin düzenlediğini, izin alacağı da bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalıya ait işyerinde 04.10.1994-19.11.2015 tarihleri arasında 21 yıl 1 ay 16 gün çalıştığı, emsal ücret araştırması, tanık beyanları ve dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi sonucunda giydirilmiş ücretinin 7.606,44 TL olduğu, davacının fazla çalışma iddiasını tanık beyanları ile kanıtladığı, ancak hafta tatili ve genel tatil günlerinde çalıştığını kanıtlayamadığı, sunulan izin belgelerine göre davacının bakiye izin alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya içeriğine göre davacının fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil çalışmalarının kanıtlandığını, ikramiye alacağının neden reddedildiğinin gerekçeli kararda açıklanmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

    2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirkette 09.10.2001 tarihinde çalışmaya başladığını, bilirkişi raporunda belirtildiği gibi dava dışı şirket ile aralarında işyeri devri bulunmadığını, bu hususta sunulan belgeyi kabul etmediklerini, davacının ücretinin 5.164,83 TL olduğunun ispatlanamadığını, davacının hizmet süresinin ispatı için delilleri arasında bildirmediği bir belgenin fotokopisine dayandığını, bu belgenin kabul edilebilir olmadığını ve ayrıca tanık beyanları ile desteklenmediğini savunarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir.


    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından sunulan belge ve davalı tanığı H.D.'nin davacının kendisinden önce çalışmaya başladığına ilişkin beyanı karşısında davacının hizmet süresine ilişkin Mahkeme kabulünün yerinde olduğu, davacının fabrika müdürü olarak çalışmış olması, davalı tanıklarının kendi ücretlerinin miktarına ilişkin beyanları birlikte değerlendirildiğinde davacının ücretinin de dosya içeriğine uygun olarak belirlendiği, iş sözleşmesinin sona eriş şekline göre davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davacının kullandığı ispatlanan izin günleri çıkartıldığında bakiye 182 gün izninin kaldığı, davacı tanıklarının beyanlarından ikramiye uygulamasının kaldırıldığının tespit edildiği, davacının işyerinde fabrika müdürü ve dolayısıyla üst düzey yönetici olarak çalıştığı, çalışma saatlerini kendisi ayarlayabilecek konumda olduğu, davacının hafta tatillerinde ve genel tatil günlerinde çalıştığını ispatlayamadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.


    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili, davacının müvekkili şirkette 09.10.2001 tarihinde çalışmaya başladığını, yargılamanın son aşamasında Mahkemeye sunulan taahhütname başlıklı belgenin hükme dayanak yapılmasının yerinde olmadığını, işyeri devrine ilişkin hiçbir ispat aracı bulunmadığını, tanık beyanlarının ücrete yönelik iddianın ispatı bakımından yeterli olmadığını, ücretin kanıtlanmadığını, işyerinde fabrika müdürü olan davacının yıllık izin belgelerini düzenlemeyerek bu sonuçtan menfaat temin etmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, çalışma süresi, davacıya ödenen aylık ücretin miktarı ve yıllık ücretli izin alacağının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.

    2. İlgili Hukuk
    4857 sayılı İş Kanunu'nun 32, 53, 54, 56, 57 ve 59 uncu maddeleri.

    3. Değerlendirme
    1. İş hukukunda çalışma olgusunu ve çalışma süresini ispat yükü, bunu iddia eden işçiye düşer. Çalışma olgusu her türlü delille kanıtlanabilir. Çalışmanın ispatı konusunda, Sosyal Güvenlik Kurumu ve işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Uyuşmazlık konusu çalışma dönemine ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarındaki işverenler araştırılmalı, kayden işveren olarak görünen kişilerle işçi arasında iş görme ediminin yerine getirilip getirilmediği, kaydın ne şekilde oluştuğu belirlenmelidir. İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır. Tanıklar belirli bir dönem çalışmışlarsa ve çalışmayı ispata yarar başkaca delil yok ise tanıkların beyanlarının belirtikleri dönemle sınırlandırılması gerekir.

    2. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.

    3. Yukarıda yapılan açıklamalar ile dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacıya ait hizmet döküm cetveli, davacının yargılama sırasında sunduğu davalı işverenlik imzasını taşıyan "taahhütname" başlıklı belge, davacı tanıkları ile davalı tanığı H.D.'nin anlatımları dikkate alındığında davacının çalışma süresinin kanıtlandığı, yine davacının yaptığı iş, tanık anlatımları ve ücret hesap pusulalarında ödenen ücretin dışında bir kısım ücretin de elden ödendiği gözetildiğinde davacının kabul edilen ücretinin dosya içeriğine uygun olduğu, davacının kullandırıldığı veya karşılığının ödendiği kanıtlanmayan yıllık ücretli izin hakkının bulunduğu anlaşılmakla davalının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

    17.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi