13. Hukuk Dairesi 2016/30567 E. , 2018/11376 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vekili avukat ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacılar, murislerinın 1/2 oranında pay sahibi olduğu taşınmaza belediye tarafından kamulaştırmasız el atılması nedeniyle davalı avukata murisleri tarafından vekalet verilerek dava açılmasının istendiğini, ... ... 12. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/160 esas sayılı dosyası ile kamulaştırmasız el atma davasının açıldığını, ancak davanın takip edilmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, bu arada murislerinin vefaat ettiğini, davayla ilgili olarak avukatın kendilerine yalan beyanda bulunduğunu, taşınmazın üçüncü bir kişye satılmış olduğunu öğrendiklerini, satışı davalının murislerinin vekili sıfatı ile davalının gerçekleştirdiğini, bu satıştan murislerinin ve kendilerinin haberlerinin olmadığını, davalının vekalet görevini kötüye kullandığını, davalının hile ile muristen vekalet alarak gizlice satışı gerçekleştiğini, satış bedelinin ödenmediğini, taşınmazın satış tarihinde rayiç bedelinin tespitini isteklerini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 20.000,00 TL.nın davalıdan tahsiline satış tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizinin uygulanmasına karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 16.239,97 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler İle tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki İşlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut olayda; davacılar murisinin taşınmazın satışı için davalı avukata vekalet verdiği, vekaleten satış nedeniyle taşınmaz bedelinin davacılara ödenmediği iddasıyla eldeki davanın açıldığı anlaşıldığından taraflar arasındaki ilişkinin tüketici işlemi olmadığının kabulü gerekir. Bu itibarla uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalmadığına göre davaya bakmaya genel mahkemeler görevlidir. O halde, mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kısmen kabul kısmen red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davacıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın (1) numaralı bentle açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, (2) numaralı gereğince davacıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1.630,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde davacılara iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.