11. Hukuk Dairesi 2019/3115 E. , 2019/5074 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 26/05/2015 tarih ve 2012/540-2015/373 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirketin davalı şirket için Ankara içinde nakliye işi yaptığını, davacının yaptığı nakliye işleri sebebiyle fatura ve cari hesaba dayanan 87.597,00 TL alacağın tahsili için Ankara 10. İcra Müdürlüğünün 2012/8749 sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını, davalı tarafın takibe, borca ve yetkiye itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve davalı aleyhine alacağın %40"ı oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, takibin yetkili icra dairesince yapılmadığını, faturanın 113.000,00 TL bakiye alacak için düzenlenmiş olmasına rağmen 87.597,69 TL meblağ için icra takibi yapıldığını, her ne kadar davacı firma tek bir fatura alacağına dayanmış ise de aralarında birden çok iş için birden çok fatura düzenlendiğini, davalı şirketin davacıya borcu bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, para borcunun götürülecek borç olması nedeniyle yetki itirazının yerinde olmadığı, en son düzenlenen ve talimat yoluyla alınan bilirkişi raporu ile davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde davacının davalıdan 53.926,00 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile davalının Ankara 11.İcra Dairesinin 2013/5091 sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile 53.926,00 TL üzerinden icra takibinin devamına, yapılan kısmi ödemelerin infaz aşamasında değerlendirilmesine, alacağın % 20"si olan 10.785,20 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece bilirkişi raporuna göre davacının 53.926,00 TL alacaklı olduğu kabul edilerek bu miktar üzerinden itirazın iptaline karar verilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı defterlerine göre davacının 53.926,00 TL alacaklı göründüğü, davalı defterlerine göre ise davalının davacıya borcunun olmadığı, aradaki farkın davalının taraflar arasındaki sözleşme uyarınca gecikme ve hasar gibi nedenlerle davacıya kestiği 9 adet yansıtma faturasından kaynaklandığı belirtilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacının bazı malzemeleri geç teslim ettiğini, bazılarını da hasarlı teslim ettiği için davacıya yansıtma faturaları kesildiğini ve davacı ile bu hususlarda mail yazışmaları yapıldığını ileri sürerek bir takım belgeler ibraz etmiştir. Bilirkişi raporu ve davalının bu savunmaları dikkate alınarak, taraflar arasındaki sözleşme, yazışmalar, yansıtma faturaları ve mail eklerindeki belgeler dikkate alınarak davalının bu husustaki savunmalarının tartışılıp değerlendirilmesi, gerekirse taşıma uzmanı bilirkişiden de rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davalının bu savunmaları ve ibraz ettiği belgeler dikkate alınmadan eksik inceleme ve değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bu yönden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava 87.597,00 TL alacağa ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali istemiyle açılmış, mahkemece 53.926,00 TL üzerinden takibin devamına karar verilmiştir. Kabule göre davalı tarafından davadan sonra yapılan ödeme borç miktarından mahsup edilmiş olup davadan sonra yapılan ödeme hususunda mahkemece dava konusuz kaldığından bu miktara ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan icra inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama masraflarının ise davadan sonra yapılan ödeme mahsup edilmeden hesaplanması gerekirken davadan sonra yapılan ödeme düşülerek kalan miktar üzerinden hesaplanması da doğru görülmemiş kararın bu yönlerden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın taraflar yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 09/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.