23. Ceza Dairesi 2015/2638 E. , 2015/4591 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanığın, ... Ltd. Şti"ne müdür olarak atandığı ve şirketin idaresini devir aldığı ve sözleşmenin 8. ve 10. maddelerine göre nakit ve çek tahsilatının muhasebe şefi tarafından yapılacağı ve her ne şartla olursa olsun müşterilerden yapılan tahsilatın muhasebe kayıtlarına girmeden harcamalar için kullanılmayacağının düzenlendiği, şüphelinin bu hükümlere rağmen müşterilerden (0272-0265-0287-0267-0264 ) nolu tahsilat makbuzları ile almış olduğu 300703 seri nolu 2.065 TL bedelli,9006615 seri nolu 2.500 TL bedelli , 0480064 seri nolu 1.250 TL bedelli, 0296368 seri nolu 2.000 TL bedelli, 1972969 seri nolu 1.000 TL bedelli ve 8712479 seri nolu 600 TL bedelli çekleri teslim aldığı halde şirketin muhasebesine vermeyerek bu çeklerden 2.500 TL, 1.250 TL, 1.000 TL ve 2.065 TL bedelli çekleri şirket kaşesini ve kendi ismini yazıp sahte imzalar ile ciro etmek sureti ile kullandığı,ayrıca 600 YTL bedelli hamiline yazılmış çeki ise ciro etmeden tanık ... a ait ... isimli şirkete verdiği, sanığın bu şekilde sahte resmi belgede sahtecilik ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarını işlediği iddia edilen somut olayda;
1-Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafisinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 120 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "120 GÜN", "150 GÜN, 125 GÜN" ve "2.500 TL." terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN", "6 GÜN", ""5 GÜN"" ve "100 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafisinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak
Sanığın, suça konu çekler üzerinde şirketin kaşesini ve isminin altına sahte imza ile ciro etmek suretiyle kullandığı ve yine sanığın savunmasında tahsilat makbuzlarını, katılanın bilgisi dahilinde başka bir matbada bastırdığını beyan etmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; çeklerin arkasında bulunan ciro yazı ve imzalarının sanığa ait olup olmadığını bilir kişi marifeti ile tespiti, yine sanığın hukuken şirket adına söz konusu tahsilat makbuzlarını bastırmaya yetkisinin olup olmadığı, bu tahsilat makbuzlarının sahte olarak bastırılmış olması durumunda bu makbuzlar ile söz konusu çeklerin mahkeme heyeti tarafından incelenip, özellikleri zapta geçirilerek, iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespitinden sonra toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.