5. Hukuk Dairesi 2017/6348 E. , 2017/25330 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca BOZULMASI hakkında 18.Hukuk Dairesinden çıkan kararı kapsayan 08/12/2015 gün ve 2015/16810 Esas - 2015/18002 Karar sayılı ilama karşı davacılar ile davalılardan ... vekillerince verilen dilekçeler ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
-K A R A R-
Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerinin temyizi üzerine bozulmuş, bu karara karşı davacı ve davalı ... vekillerince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Davacı ve davalı ... vekillerinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme istekleri HMK"nun 440. maddesi yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından reddine,
Yapılan incelemede, hükme esas alınan bilirkişi raporunda E2 harfi ile gösterilen, doğal yapısı bozulmamış ancak bakımsızlıktan orman haline gelmiş kısmında %90 oranından değer düşüklüğü oluşacağı belirtilerek bedeline hükmedildiği anlaşılmaktadır. Arta kalan kısımdaki değer kaybının % 50 oranını geçmesi halinde, davacıya % 90 oranında değer kaybı ile yetinip yetinemeyeceği sorularak, yetindiği takdirde bu miktara göre hüküm kurulması, yetinmediği takdirde davalı ...’na geri kalan taşınmaz bedelinin tamamını ödemek suretiyle taşınmazın tamamının mülkiyet hakkını kazanma imkanı sağlanması ve talebi halinde taşınmaz bedelinin tamamına hükmedilmesi, aksi halde bilirkişi kurullarınca belirlenen değer azalış oranına göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek, taraflara yukarıda açıklanan hususlarda beyanda bulunmaları için mehil verilip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verildiği,
Bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından,
Davacı ve davalı ... vekillerinin karar düzeltme isteminin kabulü ile 18. Hukuk Dairesinin 08.12.2015 gün 2015/16810-Esas -2015/18002 Karar sayılı bozma kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esasının incelenmesinde;
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Taraf vekillerinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Yapılan incelemede, hükme esas alınan bilirkişi raporunda E2 harfi ile gösterilen, doğal yapısı bozulmamış ancak bakımsızlıktan orman haline gelmiş kısmında %90 oranından değer düşüklüğü oluşacağı belirtilerek bedeline hükmedildiği anlaşılmaktadır. Arta kalan kısımdaki değer kaybının % 50 oranını geçmesi halinde, davacıya % 90 oranında değer kaybı ile yetinip yetinemeyeceği sorularak, yetindiği takdirde bu miktara göre hüküm kurulması, yetinmediği takdirde davalı ...’na geri kalan taşınmaz bedelinin tamamını ödemek suretiyle taşınmazın tamamının mülkiyet hakkını kazanma imkanı sağlanması ve talebi halinde taşınmaz bedelinin tamamına hükmedilmesi, aksi halde bilirkişi kurullarınca belirlenen değer azalış oranına göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek, taraflara yukarıda açıklanan hususlarda beyanda bulunmaları için mehil verilip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmemesi,
2-13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararı uyarınca;
6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin on üçüncü fıkrası “09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği” gerekçesiyle Anayasanın 2. ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir.
Dava konusu taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el atıldığı anlaşıldığından nisbi harç ve vekalet ücretine hükmedilmemesi,
3-Hakkında husumetten red kararı verilen davalılardan ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1.500,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile 1.200,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacılardan peşin alınan karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 20/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.