Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1556
Karar No: 2021/2825
Karar Tarihi: 15.04.2021

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2021/1556 Esas 2021/2825 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2021/1556 E.  ,  2021/2825 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki inançlı işleme dayalı araç mülkiyetinin davacı adına tescili ikinci kademede tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    I- 7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
    a) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligatın, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılması gerekir. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
    b) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
    Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın "Hukuki dinlenilme hakkı" başlıklı 27. maddesi ile Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır.
    II- Tebligat Kanununun 35. maddesinin;
    a)Birinci ve ikinci fıkralarında, gerçek kişilerle ilgili olarak, muhatabın kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmasından sonra, eğer bu kişi adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecbur olduğu; adresini değiştiren kişinin yeni adres bildirmemesi ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshasının eski adrese ait binanın kapısına asılacağı ve asılma tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı hükmüne yer verilmiştir.
    B)Dördüncü fıkrasında, tüzel kişi muhataplara daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişilerin resmî kayıtlarındaki adreslerinin esas alınacağı ve bu madde hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
    Öte yandan, 7201 sayılı Tebligat Kanununun "İlanen tebligat" kenar başlıklı 28. maddesinde;
    "Adresi meçhul olanlara tebligat ilanen yapılır.
    Yukarıdaki maddeler mucibinde tebligat yapılamayan ve ikametgahı, meskeni veya işyeri de bulunmayan kimsenin adresi meçhul sayılır.
    Adresin meçhul olması halinde keyfiyet tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tesbit edilir. (Değişik ikinci cümle: 19/3/2003-4829/9 md.) Bununla beraber tebliği çıkaran merci, muhatabın adresini resmî veya hususi müessese ve dairelerden gerekli gördüklerine sorar ve zabıta vasıtasıyla tahkik ve tespit ettirir." şeklinde ilanen tebligat hususu düzenlenmiştir.
    Somut olaya gelince;
    Dairemizin bir önceki mahalline iade kararının tam olarak yerine getirilmediği anlaşıldığından bu kez dikkatlice okunarak ve yeni bir yazışmaya sebebiyet verilmeksizin, aksi davranışın hukuki sorumluluk doğuracağı göz önüne alınmak suretiyle;
    Dairemizin 15.10.2020 tarih 2020/3083 Esas 2020/6281 Karar sayılı mahalline iade kararında; 08.07.2020 tarihli mahalline iade kararı ile, gerekçeli kararın davalı ...’e doğrudan Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, tebligatın usulüne uygun tebliğ edilmemesi nedeni ile, 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine göre usulüne uygun olarak tebligat yapılması için dosyanın mahalline iadesine karar verilmesi üzerine, mahkemece çıkartılan tebligatın bila tebliğ iade edildiği, daha sonra dosyaya sunulan onaysız fotokopi vekaletname gereğince davalı ... vekili Av. ...’a elektronik tebligat yapılarak Dairemizin mahalline iade kararı yerine getirilmediği, mahkemece, dosyaya sunulan vekaletnamenin aslının veya onaylı suretinin ilgilisinden temini ile vekaletname suretinin ibrazı halinde suret harcı alınması, aksi halde davalı ...’e usulüne uygun tebligat yapılarak mahalline iade kararının eksiksiz yerine getirilmesi için mahalline iade edildiği hususları açıklanmıştır.
    Bahsi geçen mahalline iade kararından sonra; mahkemece, Av. ...’a Dairemizin bu kararı tebliğ edilmiş, Av. ...’ın 16.2.2021 havale tarihli dilekçe ile davalı ...’ün vekilliğinden istifa ettiğini bildirmesi üzerine, davalı asil ...’ün .... No:68/10 .../... adresine gerekçeli karar tebligatı çıkartılmış, çıkartılan tebligat bila tebliğ iade olmuştur. Daha sonra .... (elle ... Sokak yazılarak) iç kapı ... .../... adresine tebligat kanunun 35. maddesine göre tebligat yapılarak dosya Dairemize temyiz incelemesi yapılmak üzere tekrar gönderilmiştir.
    Mahkemenin, Tebligat Kanunun 35. maddesine göre tebligat yaptığı adrese daha öncesinde çıkartılan gerekçeli karar tebligatının doğrudan Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, tebligatın usulüne aykırı olduğu nedenleri ile ilk mahalline iade kararına konu edildiği, dosya içerisinde bu adrese yapılan usulüne uygun bir tebligata da rastlanmadığı, ayrıca dosya içerisindeki tebligatların incelenmesinde; dava dilekçesi ve delillerinin bildirilmesine ilişkin ihtarın ayrı ayrı zamanlarda davalı ...’ün ... adresine tebliğe çıkartıldığı, bila tebliğ iade, edildiği, davalının davaya cevap dilekçesi sunmasının tebligatların usulüne aykırı olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğinden, dosya içerisinde Tebligat Kanunun 35. maddesine göre tebligat yapılabilecek daha önce usulüne uygun tebligat yapılmış bir adresin de bulunmadığı anlaşılmıştır.
    Bu durumda mahkemece, davalı ...’ün tebligata yarar açık adresinin araştırılması için re"sen ilgili yerlere yazı yazılarak adres tespitleri istenmesi, geçerli adresin bulunmaması veya tebligat yapılamaması halinde ise Tebligat Kanununun 28 vd. maddelerine uygun şekilde ilanen tebligat yapılarak gerekçeli kararın usulüne uygun şekilde davalıya tebliğinin sağlanması ve temyiz süresinin dolması da beklendikten sonra Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 15.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi