6. Hukuk Dairesi Esas No: 2021/1612 Karar No: 2021/397 Karar Tarihi: 27.09.2021
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1612 Esas 2021/397 Karar Sayılı İlamı
6. Hukuk Dairesi 2021/1612 E. , 2021/397 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının alacaklı olduğu Kocaeli 2. İcra Müdürlüğünün 2014/7866 Esas numaralı icra dosyasından düzenlenen sıra cetvelinde yedi emin olan davalının alacağına öncelik tanındığını ancak davacı idarenin MTV alacağının rüçhanlı alacaklı olması sebebiyle sıraya dahil edilmeden masraflar düştükten sonra kalan ihale bedelinin tamamen davacı kuruma ödenmesi gerektiğini öne sürerek Kocaeli 2. İcra Müdürlüğünün 2014/7866 E. Sayılı icra dosyası ile hazırlanan sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalının hapis hakkı sahibi olduğunu ve Kocaeli 2. İcra Müdürlüğünün 2014/7866 E. sayılı dosyasından yapılan takibin rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip olduğunu öne sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 12.12.2018 tarihli ilamı uyarınca bozulması üzerine bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın HMK’nın 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar vermiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 36. maddesi uyarınca, “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” Bu hakkın bir gereği olarak ve yargılamanın sağlıklı şekilde yürütülmesi amacıyla tarafların yargılama işlemlerinden usulüne uygun biçimde haberdar edilmeleri gerekir. Böylece kazai işlemlerde yapılacak tebligatlarda amaç, tebliğ yapılacak doğru kişiyi tespit ederek yargılama sürecinden haberdar olmasını temin etmektir. Somut olayda davanın açılışı sırasında davacı olarak Nakil Vasıtaları Vergi Dairesine İzafeten Kocaeli Vergi Dairesinin olduğu görülmüş ve Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin bozma kararına kadar geçen sürede bütün tebligatların davacı kurumun Kocaeli ilinde görev yapan avukatlara yapıldığı anlaşılmıştır. Bozma ilamının ve bozmadan sonra görülecek duruşmaya dair tebligatın ise Ankara adresine yapıldığı ve bu adreste bulunan Nakil Vasıtaları Vergi Dairesinin mahkemeye yazı yazarak kurum avukatlarının ancak görev yaptıkları il bazında görevlendirildiğinin belirtildiği davayı başından itibaren takip eden Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığının bozma sonrası yargılamadan haberinin olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle mahkemece, anılan usulsüz tebligat sonrası davanın takip edilmediği gerekçesiyle dosyanın işlemden kaldırılmasına, akabinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmamış hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.