11. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/2673 Karar No: 2019/5071
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/2673 Esas 2019/5071 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2019/2673 E. , 2019/5071 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasındaki davada Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti"nce verilen 23.02.2015 gün ve 2015/1422 sayılı karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, saklanmak üzere tevdi edildiği İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesince davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nce verilen 07/03/2019 tarih ve 2018/2526-2019/452 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davacı ile davalı arasında akdedilmiş olan İnşaat Bütün Riskler Sigorta Poliçesi kapsamında, Su Evleri 1 projesi ile Su Evleri 2 projesinin sigortalandığını, 18.04.2014 tarihinde 3. Blok 6 nolu dairede gerçekleşen ve kaynağı tespit edilemeyen yangın neticesinde 87.854,54 TL zarar meydana geldiğini, zararın sigorta şirketince ödenmemesi üzerine hakem heyetine başvurduklarını, hakem heyeti kararında, olayın bakım evresinde meydana geldiği ve bu konuda uyuşmazlık bulunmadığının anlaşıldığının belirtildiğini, ispata muhtaç bir husus olan inşaat döneminin bitip bakım dönemine geldiği iddiasının ispat edilemediğini, ekspertiz raporunun hatalı olduğunu, HMK 439. maddesi uyarınca tarafların eşitliği ve hukuki dinlenilme hakkına riayet edilmediğini ileri sürerek HMK 439. maddesi uyarınca Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti"nin 23.02.2015 tarih ve 2015/1422 Karar sayılı kararının iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, 5684 sayılı yasa kapsamında itiraza tabi olan hakem heyeti kararına karşı HMK 439.maddeye dayanılarak iptal davası açılamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince, 5684 sayılı yasanın HMK karşısında özel kanun niteliğinde olduğu, 5684 sayılı yasa gereği itiraz ve temyiz yoluna açık karar hakkında HMK 439.maddesi dayanak gösterilerek iptal davası açılamayacağı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi"nce, Hakem Heyeti kararına karşı HMK 439. madde gereğince iptal davası açılamayacağı, 5684 sayılı yasada belirtilen itiraz ve temyiz yollarına başvurulabileceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı davacıdan peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 09/09/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.