Esas No: 2022/5489
Karar No: 2022/6328
Karar Tarihi: 18.05.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5489 Esas 2022/6328 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/5489 E. , 2022/6328 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 43. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre ve diğer temyiz şartları yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa ait Aile Sağlık Merkezi Aile Hekimliği işyerinde 01.08.2011 tarihinden itibaren 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında hemşire olarak çalıştığını, 22.09.2011 tarihinde Türkiye Sağlık İşçileri Sendikasına üye olduğunu, üyeliğinin 27.09.2011 tarihinde davalı İdareye bildirildiğini, davacının üyesi olduğu Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası ile davalı Bakanlığın üyesi olduğu Türk Ağır Sanayi ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) arasında 01.01.2013 - 31.12.2014, 01.01.2015 - 31.12.2016, 01.01.2017-31.12.2018 tarihli Toplu İş Sözleşmelerinin imzalanarak yürürlüğe girdiğini, ancak davacının toplu iş sözleşmesinden yararlandırılmadığını, davacının daha önce 01.01.2011 - 31.12.2012 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücret ve sosyal yardım alacaklarının tahsili talebiyle açmış olduğu davasının Yargıtay denetiminden geçerek onandığını ileri sürerek, davacının 01.01.2013 tarihinden itibaren ücret zammı farkı, ikramiye, ilave tediye, yol parası, sosyal yardım, hizmet zammı, giyim yardımı, konut yardımı, yemek yardımı ve denge ödeneği alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kamu görevlisi olduğunu, Anayasa’nın 128 inci maddesinde yer alan diğer kamu görevlisi statüsünde çalıştığını, işçi statüsünde çalışmadığından sendikaya üye olamayacağı ve toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanamayacağını beyan ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 19.12.2019 tarihli ve 2019/362 Esas, 2019/780 Karar sayılı kararıyla davacının Türkiye Sağlık İşçileri Sendikasına 22.09.2011 tarihinde üye olduğu, Türkiye Sağlık İşçileri Sendikasına üyeliğinin Sağlık Bakanlığına 27.09.2011 tarihinde, ... İl Sağlık Müdürlüğüne ise 30.09.2011 tarihinde tebliğ edildiği, davacının üyesi olduğu Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası ile davalı Bakanlığın üyesi olduğu TÜHİS arasında 01.01.2013 – 31.12.2014, 01.01.2015 – 31.12.2016 ve 01.01.2017 – 31.12.2018 tarihleri arasında yürürlükte olan toplu iş sözleşmelerinin imzalandığı, davacının daha önce de davalı aleyhine 30.09.2011-30.11.2012 tarihleri arası toplu iş sözleşmesinden kaynaklı aynı taleplere ilişkin olarak açmış olduğu alacak davasının ... 2. İş Mahkemesinin 14.11.2018 tarihli ve 2018/193 Esas 2018/607 Karar sayılı kararı ile hüküm altına alındığı ve Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 04.03.2019 tarihli ve 2019/1387 Esas, 2019/4832 Karar sayılı kararı ile onanarak kesinleştiğinin anlaşıldığı, eldeki dosyada davacının 01.01.2013 tarihinden dava tarihine kadar olan dönem bakımından toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının tahsilini talep ettiği, ... 2. İş Mahkemesinin 2018/193 Esas sayılı dosyası ile davada iş mahkemelerinin görevli olduğu ve davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiği hususlarının kesinleşmiş olduğu ve davalı tarafın aksi yöndeki savunmalarına itibar edilmediği, buna göre Sağlık Bakanlığına bağlı Aile Sağlığı Merkezinde hemşire olarak çalışan davacının işçi statüsünde olduğu, işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmelerinden yararlanması gerektiği, yürürlükteki toplu iş sözleşmelerine göre alacaklarının hesaplanması için alınan bilirkişi raporu ve ek raporun denetime elverişli, dosya kapsamıyla uyumlu bulunduğu belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalı İdarenin işyerinde yürürlükte olan toplu iş sözleşmelerinin tarafı olmadığını, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’na (6356 sayılı Kanun) uygun bir toplu iş sözleşmesinin varlığından bahsedilemeyeceğini, toplu iş sözleşmesini akdettiği belirtilen şirketlerin davada taraf gösterilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, dava zamanaşımının geçtiğinin dikkate alınmadığını, davacının ihale ile iş alan şirketlerin işçisi olduğunu, davalı İdareden herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını, talep edilen faiz türü ve oranına da itiraz ettiklerini belirterek ve cevap dilekçesindeki hususları tekrar ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 01.03.2022 tarihli ve 2020/2264 Esas, 2022/698 Karar sayılı kararı ile “Davacının ...’na bağlı Aile Sağlık Merkezinde hemşire olarak çalışan işçi olduğu, işyerinde yürürlükte bulunan TİS’den yararlanması gerektiğini belirterek iş bu dava ile 01.01.2013 tarihinden itibaren 2013-2014-2015-2016-2017-2018 yılları için TİS’lere göre hesaplanan işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. Davacının yine aynı taleplerle davalı aleyhine açtığı ... 2.İş Mahkemesi’nin 14.11.2018 tarih ve 2018/193 E., 2018/607 K. sayılı kararı ile davada iş mahkemelerinin görevli olduğu, davacının 30.09.2011-30.11.2012 tarihleri arasındaki toplu iş sözleşmesinden doğan alacaklarının hüküm altına alındığı ve söz konusu kararın Yargıtay 22.Hukuk Dairesi’nin 04.03.2019 tarih ve 2019/1387 E., 2019/4832 K. sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği görülmüştür. Davacının talep dönemi olan 01.01.2013 tarihinden itibaren davalı işyerinde kesintisiz olarak çalıştığı ve dava tarihi tarihi itibariyle çalışmaya devam ettiği tespit edilmiştir. Davacının işyerinde yürürlükte bulunan TİS’den yararlanması gerektiği kabul edilerek yürürlükteki toplu iş sözleşmelerine göre alacaklarının hesaplanarak davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizliğe rastlanılmamıştır. İlave tediye alacağı için dava ve ıslah tarihinden itibaren yasal faiz oranı, diğer tüm alacak kalemleri için ise 6356 sayılı Kanun’un 53/2.maddesi doğrultusunda hesaplama tablolarında belirtilen temerrüt tarihlerinden itibaren işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiz oranı ile zamanaşım defi de değerlendirilmek suretiyle verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmuştur. “ gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; cevap ve istinaf dilekçesindeki hususları tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının üyesi olduğu Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası ile davalı Bakanlığın üyesi olduğu TÜHİS arasında bağıtlanan 01.01.2013 - 31.12.2014, 01.01.2015-31.12.2016, 01.01.2017-31.12.2018 tarihleri arası yürürlükte olan Toplu İş Sözleşmelerinden kaynaklı fark ücret ve sosyal yardım alacaklarına hak kazanıp kazanamadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (6100 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 317 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 319 uncu maddesi
2. 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişik 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu'nun (5258 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası
3.Anayasa'nın 128 inci maddesi
4. Uyuşmazlık Mahkemesinin 26.3.2018 tarihli ve 2018 / 41 Esas ve 2018 / 136 Karar sayılı ilâmı
5.Yargıtay (kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 04.03.2019 tarihli ve 2019/1387 Esas, 2019/4832 Karar sayılı ilâmı
6.Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası ile davalı Bakanlığın üyesi bulunduğu TÜHİS arasında imzalanan 01.01.2013-31.12.2014, 01.01.2015-31.12.2016, 01.01.2017-31.12.2018 tarihli Toplu İş Sözleşmelerinin 34,35,41,57 inci maddeleri.
7.6356 sayılı Kanunu'nun 53 üncü maddesinin ikinci fıkrası
3. Değerlendirme
Somut uyuşmazlıkta; davacının, davalı Bakanlığa ait ... İl Sağlık Müdürlüğü Kayapınar 1 nolu Aile Sağlığı Merkezi Aile Hekimliğinde Aile Sağlığı Elemanı-Hemşire olarak 01.08.2011 tarihinden itibaren çalıştığı, üyesi olduğu Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası ile davalı Bakanlığın üyesi olduğu TÜHİS arasında 01.01.2011 - 31.12.2012, 01.01.2013-31.12.2014, 01.01.2015-31.12.2016, 01.01.2017-31.12.2018 tarihleri arası yürürlük süreli toplu iş sözleşmelerinin imzalandığı, bu toplu iş sözleşmelerinde dava konusu ücret zammı, ilave tediye ve ikramiye, yol yardımı, sosyal yardım, hizmet zammı, giyim yardımı, yemek yardımı, ek ödeme (denge ödeneği) taleplerine ilişkin düzenlemelerin bulunduğu, davacının 15.09.2011 tarihinde sendikaya üye olduğu, başvurusunun 22.09.2011 tarihinde kabul edildiği ve üyeliğinin davalı ... Bakanlığına ve fiilen çalıştığı ... İl Sağlık Müdürlüğü Aile Sağlığı Merkezine bildirildiği, davacının daha önce davalı Bakanlık aleyhine 01.01.2011 - 31.12.2012 tarihli toplu iş sözleşmesine yönelik olarak eldeki dava ile aynı iddia ve taleplerle 03.12.2012 tarihinde ... 2. İş Mahkemesi nezdinde açmış olduğu davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 09.06.2016 tarihli ve 2015/3721 Esas, 2016/17324 Karar sayılı ilâmıyla; davacının davalı ... Bakanlığına ait Aile Sağlığı Merkezi işyerinde 5258 sayılı Kanun kapsamında hemşire olarak sözleşmeli personel statüsünde görev yaptığı, taraflar arasında akdedilmiş bulunan idari sözleşmeye dayalı uyuşmazlığın çözümünün iş mahkemesinin görev alanına girmediği, çözüm yerinin idari yargı olduğu gerekçesiyle bozulduğu, Mahkemece bozmaya uyularak verilen görevsizlik kararının Uyuşmazlık Mahkemesinin 26.3.2018 tarihli ve 2018 / 41 Esas ve 2018 / 136 Karar sayılı ilamı ile kaldırıldığı, bunun üzerine ... 2. İş Mahkemesi tarafından yeniden davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen 14.11.2018 tarihli ve 2018/193 Esas, 2018/607 Karar sayılı kararın ise Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi tarafından 04/03/2019 tarihli ve 2019/1387 Esas 2019/4832 Karar sayılı ilâm ile onanarak kesinleştiği, kesinleşen karar gereğince davacının özel hukuk hükümlerine tabi işçi statüsünde çalıştığı, sendika üyesi olabileceği ve toplu iş sözleşmelerinden yararlanabileceği hususunun uyuşmazlık konusu olmaktan çıktığı, davaya karşı zamanaşımı definde bulunulmadığı, ıslaha karşı zamanaşımı definin gözetildiği, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara uygulanan faiz türü bakımından da bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış ve açıklanan sebeplerle davalının temyiz itirazları yerinde bulunmamıştır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
18.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.