Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/17084 Esas 2018/1878 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17084
Karar No: 2018/1878
Karar Tarihi: 27.02.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/17084 Esas 2018/1878 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/17084 E.  ,  2018/1878 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni geciktirici nedenlerle temyiz kapsam ve nedenlerine göre, davacının ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulü ile; 55,40 TL maddi, 2.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 08/06/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Dosya kapsamından 09/06/2016 tarihli kararda sair yönlerinde bir hata bulunmamakla birlikte, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 10/4. maddesinde; “Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.“ şeklinde belirtilmesine rağmen mahkemece hükmedilen maddi-manevi tazminatlar nedeniyle davacı lehine ve reddedilen maddi-manevi tazminatlar nedeniyle davalı lehine tek vekalet ücreti takdir edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacının ve davalının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmelidir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK"nın geçici 3. maddesi delaletiyle HUMK’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 09/06/2016 tarihli hükmün vekalet ücretinin kararlaştırıldığı 4. ve 5. fıkrasının tamamen silinerek yerine; “Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, maddi tazminat alacağı yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan ... gereğince hesaplanan 55,40 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına,
    “Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, manevi tazminat alacağı yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan ... gereğince hesaplanan 1.800,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına,
    “Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, maddi tazminatın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan ... gereğince hesaplanan 944,6 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına,
    “Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, manevi tazminatın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan ... gereğince hesaplanan 1.800,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine
    27/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.