
Esas No: 2019/10871
Karar No: 2019/8818
Karar Tarihi: 29.04.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/10871 Esas 2019/8818 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Basit yaralama suçundan sanık ..."nin mahkumiyetine, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İstanbul 50. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.10.2018 tarihli ve 2018/50 Esas, 2018/674 sayılı kararına karşı katılanlar vekili tarafından vekalet ücreti yönünden yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.11.2018 tarihli ve 2018/1117 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 20.03.2019 tarih ve 2019/1325 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.04.2019 tarih ve 2019/35220 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 324/1. maddesinde yer alan “(1) Harçlar ve tarifesine göre ödenmesi gereken avukatlık ücretleri ile soruşturma ve kovuşturma evrelerinde yargılamanın yürütülmesi amacıyla Devlet Hazinesinden yapılan her türlü harcamalar ve taraflarca yapılan ödemeler yargılama giderleridir.” şeklindeki düzenleme ve anılan Kanun"un 325. maddesinde yer alan “(1) Cezaya veya güvenlik tedbirine mahkûm edilmesi halinde, bütün yargılama giderleri sanığa yüklenir. (2) (Değişik fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.27.md) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve cezanın ertelenmesi hallerinde de birinci fıkra hükmü uygulanır.” biçimindeki düzenlemeler nazara alınarak,
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 07.10.2016 tarihli ve 2016/5539 Esas, 2016/13189 karar sayılı ilamında yer alan “...katılanın kendisini vekil ile temsil ettirdiği ve sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, katılan lehine sanık aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden anılan karara yönelik itirazın bu yönden kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden...BOZULMASINA” şeklindeki açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, somut olayda katılanların kendilerini vekil ile temsil ettirdiği ve sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği dikkate alındığında, katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; İstanbul Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.11.2018 tarihli ve 2018/1117 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4.maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.04.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.