10. Hukuk Dairesi 2012/5295 E. , 2013/4507 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
22.03.2004 günü, sigortalının, kesilen ağaçların, telefon tellerine gelmesini engellemeye alıştığı esnada, zeminin çamurlu olması nedeni ile, düşerek elinin testereye gelmesi ile sonuçlanan iş kazasının meydana geldiği; makine mühendisi iş müfettişi tarafından hazırlanan 25.02.2005 tarihli raporda; iş kazasında, işverenin %90 oranında kusurunun bulunduğu, %10 oranında da sigortalının kusurlu olduğunun bildirildiği; mahkemece, elektrik mühendisi iş güvenliği uzmanı bilirkişi tarafından hazırlanan 27.09.2010 tarihli işverenin %30, ağaç sahiplerinin %30, sigortalının %40 kusurlu olduğunu bildiren rapora dayanılarak hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan 506 Sayılı Kanunun 26’ncı maddesindeki, “İş kazası ..., işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi veyahut suç sayılabilir bir hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca sigortalıya veya haksahibi kimselerine yapılan veya ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin tutarları ile gelir bağlanırsa bu gelirlerinin 22’nci maddede belirtilen tarifeye göre hesaplanacak sermaye değerleri toplamı ..., 3’üncü bir kişinin kasıt veya kusuru yüzünden olmuşsa, Kurumca bütün sigorta yardımları yapılmakla beraber zarara sebep olan 3’üncü kişilere ... rücu edilir.” düzenlemesi gereği, davanın rücu alacağından sorumluluğu ancak, maddede öngörülen koşulların gerçekleşmesi halinde mümkündür.
Anılan Yasal düzenleme çerçevesinde kusur durumu saptanırken, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerektiği, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığı ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığı 4857 sayılı Kanunun 77. maddesi hükmü doğrultusunda alınacak raporda tartışılmalıdır. İşveren,
ya da, işverenlerin tamamen kusursuz kabul edilebilmesi için, anılan madde gereğince, işyerindeki işçilerin sağlığı ve iş güvenliğini sağlamaya yönelik her türlü tedbiri alması, uygun çalışma ortamı hazırlaması, araçları noksansız bulundurması, işçileri etkin bir biçimde denetlemesi, gözetlemesi, bütün yükümlülüklerini özenle yerine getirmesi gerekir.
Mahkemece, elektrik mühendisi iş güvenliği uzmanı bilirkişi tarafından hazırlanan kusur raporu esas alınarak, karar verilmiş ise de; 25.02.2005 tarihli iş müfettişi raporunda, davalının kusur oranının farklı belirlendiği görülmektedir.
Hal böyle olunca, mahkemece, ağaçların kesim işinin ağaç sahiplerinin kendi iradeleri ile mi, gerçekleştirdikleri, ya da, işverenin telefon tellerine hasar vermesi ihtimaline binaen talimat vermesi üzerine mi, gerekleştirdikleri araştırılarak, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ile, iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman bilirkişi heyetinden, mevcut raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek, iş kazasında kusurlu bulunan kişi yada kişilerin kusurunun sebebini ve sıfatlarını ayrıntılı olarak açıklayacak biçimde rapor alınıp, irdelenmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum vekili ile, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 11.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.