10. Hukuk Dairesi 2013/3369 E. , 2013/4505 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, asıl davada, iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma gelen sigortalıya yapılan yardımların davalılar ..., ..., ... ve ...’den, birleşen 2006/734 esas sayılı davada, teselsül hükümlerine dayalı olarak ve tahsilde tekerrüre sebep olmayacak şekilde davalılar ... Gıda Ür.San. ve Tic.A.Ş. ve ...’dan tahsiline, birleşen 2006/350 esas sayılı davada da, tedavi giderlerinin tüm davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle asıl dava ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili ile davalılar ..., ..., ... Gıda Ür.San. ve Tic.A.Ş. ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı Kurum vekilinin ve davalıların vekillerinin, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de, bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26 ve 87. maddeleri olup, davada öncelikle halledilmesi gereken sorun, iş kazasına maruz kalan sigortalıyı çalıştıran ... ile davalı ... ve ... Gıda Ür.San. ve Tic.A.Ş. arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinin, bir başka ifade ile, asıl işveren-taşeron ilişkisi olup olmadığının saptanmasıdır.
506 sayılı Kanunun 87. maddesi hükmüne göre aracı, bir işte veya bir işin bölüm veya eklentisinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran 3. kişidir.
Asıl işveren taşeron ilişkisinin varlığı için öncelikle, işin başka bir işverenden alınmış olması, bir başka ifade ile, asıl işverenin işverenlik sıfatına devredilen iş dolayısıyla sahip olması, asıl işyeri ya da işyerinden sayılan yerlerde kendi adına işçi çalıştırıyor olması gerekir.
İşin belirli bir bölümünde değil de, tamamının bir bütün halinde ya da bölümlere ayrılarak başkalarına devredildiği, işten bu yolla tamamen el çekildiği, sigortalı çalıştırılmadığı için işveren sıfatının haiz olunmadığı durumda ise, bunları devralan kişiler alt işveren, devredenler de asıl işveren olarak nitelendirilemeyecektir.
Aracı sıfatının kazanılmasında diğer koşullar ise; asıl işverenden istenilen işin, asıl iş ya da işyeriyle ilgili işin bir bölümünde veya işyeri eklentilerinde alınmış olması ve bu işte işi alanın kendi işçilerinin çalıştırılması ve bu nedenle de işveren sıfatına sahip olunmasıdır.
Mahkemece, davalılardan ... Gıda Ür.San. ve Tic.A.Ş.’nin iştigal konusu, inşaatın tamamının bir bütün halinde, ya da, bölümlere ayrılarak başkalarına devredip-devretmediği, davaya konu iş kazasının meydana geldiği inşaatta sigortalı çalıştırıp-çalıştırmadığı, işin tamamından el çekip çekmediği, araştırılarak, varsa, taraflar arasındaki sözleşmelerin bir sureti celp edilerek, anılan inşaatta ... A.Ş.’nin asıl işveren sıfatının bulunup bulunmadığı tereddütsüz belirlenmeli, varılacak sonuca göre, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman bilirkişi heyetinden; kusur oran ve aidiyeti konusunda yeniden rapor alınarak hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
2-Kabule göre de;
A-Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Yasanın 26. maddesine göre, davalıların rücu alacağından sorumluluğu, ancak, maddede öngörülen koşulların gerçekleşmesi halinde mümkündür. Bu maddeye dayanan rücu davalarında kusurun belirlenmesinde, mahkemece, öncelikle, iş kazasının ne şekilde olduğu, dosya içeriğindeki tüm deliller takdir olunarak, varsa, çelişki giderilerek belirlenmeli ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, kusur oran ve aidiyeti konusunda bilirkişi incelemesine gidilmelidir.
Davaya konu somut olayda, sigortalı, 9-10 metre yüksekliğindeki sehpa üzerinde çatı montajı işi yaparken, tekerlekli sehpanın yerinin değiştirilmesi esnasında, bir tekerinin zemindeki çukura gelmesi sonucu devrilmesi ile, sigortalı düşerek yaralanmıştır.
Mahkemece, bozma sonrası üç kişilik akademisyen bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan ve ...’nun asıl işveren sıfatı ile %20, ...’ın taşeron sıfatı ile %20, ...’ın işveren vekili sıfatı ile %20, ... ve ...’nin %10’ar, sigortalının %20 kusurlu olduğunu bildiren kusur raporu alınmış ise de, raporlar arası çelişki giderilmeden, gerekçesi açıklanmadan ve hak sahibi tarafından açılan davada, işbu davanın davacısı Kurum taraf olmadığından, hak
sahibi dosyasındaki kusur raporunun eldeki davada bağlayıcı olmadığı da gözetilmeden, hak sahibi dosyasında, iki makine bir inşaat mühendisi iş güvenliği uzmanı bilirkişi heyetince hazırlanan ve ... Gıda Ür.San. ve Tic.A.Ş.’nin %15, ...’nun %15, ...’ın %15, ...’ın %10, ... ve ...’nin %5’er, sigortalının %25 kusurlu olduğunu bildiren 11.12.2009 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verilmiştir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, anılan raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde, işveren, ya da, işverenlerin sorumluluğunun belirlenmesi için İşçi sağlığı ve İş Güvenliği mevzuatı ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman bilirkişi veya bilirkişilerden, ceza davasında kusurlu bulunarak mahkum olan kişi, ya da, kişilere herhalde bir miktar kusur verilmesi gereği gözetilmek suretiyle, iş güvenliği mevzuatına göre işveren veya işverenlerce hangi önlemlerin alınması gerekeceği, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığı ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığı irdelenecek şekilde, kusur oran ve aidiyeti konusunda rapor alınarak, varılacak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum vekili ile, davalılardan ..., ..., ... Gıda Ür.San. ve Tic.A.Ş. ve ... vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hükmü temyiz etmeyen davalı ... ve ... yönünden, davacı Kurum lehine oluşan usuli kazanılmış hak durumu da gözetilerek karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..., ..., ... Gıda Ür.San. ve Tic.A.Ş. ve ..."a iadesine, 11.03.2013 gününde oy birliğiyle karar verildi.