17. Hukuk Dairesi 2016/12797 E. , 2019/5512 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili asıl davada, 08.12.2011 tarihinde, davalıların işleten, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın sebep olduğu trafik kazasında davacının 5 yaşındaki kızı Dilara"nın vefat ettiğini belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın (sigorta şirketi limit dahilinde maddi tazminattan sorumlu) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, birleşen davada davacı anne ..., 100.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, asıl davada davacı vekili 17.483,99 TL olarak maddi tazminat talebini ıslah etmiştir.
Davalılar ... ve ... ile sigorta şirketi vekili, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacı ..."ın maddi tazminat isteminin kabulü ile 17.483,99 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 08/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, (davalı ... yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak ve faiz başlangıç tarihi dava tarihi olan 04/04/2012 tarihi olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil olunarak davacıya verilmesine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 45.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 08/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil olunarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin istemlerinin
reddine, birleşen davada davacı ..."nin manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 35.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 08/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili ile ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-Asıl davada davalı ... vekilinin temyiz itirazının incelenmesinde; Temyiz olunan mahkeme kararı davalı ... vekiline usule uygun şekilde 29.06.2016 tarihinde tebliğ edilmesine karşın karar, HUMK"nun 432/1. maddesinde öngörülen 15 günlük temyiz süresi geçirildikten sonra 15.07.2016 tarihinde temyiz edildiğinden HUMK"nun 432. maddesi hükmü uyarınca davalı ... vekilinin temyiz isteminin süreden reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve yargılama aşamasında ileri sürülmeyen hususların temyizde ileri sürülememesine göre, davalı ..."in yerinde görülmeyen asıl davaya ilişkin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-A) Asıl davada davalı ..."in davacı baba ... lehine hükmedilen manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
BK"nın 47. maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar ve olay tarihi, olayın meydana geliş şekli, kusur oranları dikkate alındığında, davacı baba ... için takdir edilen manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
2-B) Birleşen davada davalı ..."in davacı anne ... lehine hükmedilen manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle manevi tazminat talebi ile ilgili olarak hüküm kurulurken olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olay nedeniyle duyulan acı ve elemin derecesi ve B.K.nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınmış bulunduğuna göre, davalı ..."in yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının süre yönünden REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."in asıl davaya ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, (2-A) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu davalı yararına BOZULMASINA, (2-B) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."in temyiz itirazlarının reddine ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Şirketine geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 726,07 TL kalan onama harcının temyiz eden birleşen davada davalı ..."ten alınmasına, 06/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.