Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/6687
Karar No: 2020/3652
Karar Tarihi: 23.06.2020

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/6687 Esas 2020/3652 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2019/6687 E.  ,  2020/3652 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
    No : 2019/1640-2019/2354
    İlk Derece
    Mahkemesi : Balıkesir 1. İş Mahkemesi
    No : 2018/13-2019/128

    Dava, hizmet tespiti ve prime esas kazançlarının tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, fer"i müdahil Kurum vekili ve davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
    Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın fer"i müdahil Kurum ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I- İSTEM
    Davacı vekili, davacının, davalı şirkete ait iş yerinde 25.08.2008 - 08.09.2014 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    II- CEVAP:
    Davacının, davalı şirkete ait işyerinde 18.03.2008-10.01.2012 tarihleri arasında çalıştığını, bu tarihlerin öncesi veya sonrasında çalışması olmadığını, eşinin kanser tedavisi görmesi ve eşiyle ilgilenmek istemesi nedeniyle 10.01.2012 tarihinde emekli olmak için işten ayrıldığını, hak düşürücü sürenin geçtiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Fer’i müdahil vekili cevap dilekçesinde özetle; aylık bağlandıktan sonra çalışma iddiasına yönelik kayıt bulunmayan davacının iddiasının, kamu düzenine ilişkin davanın niteliğine uygun inceleme ve araştırma yapılarak, reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III- MAHKEME KARARI:
    A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece, "Davanın kısmen kabulü ile davacının, davalıya ait işyerinde 11.01.2012-08.09.2014 tarihleri arasında Kurum kayıtlarında gösterilen brüt ücret üzerinden kesintisiz olarak çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine" karar verilmiştir.
    İSTİNAF SEBEPLERİ:
    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının 10.01.2012 tarihinde kendi isteği ile işten ayrıldığını, davalı iş yerinde hiçbir işçinin sigortasız çalıştırılmadığını, davacının 2012 yılından sonra herhangi bir çalışmasının olmadığını ileri sürmüştür.
    Fer"i müdahil vekili istinaf dilekçesinde özetle; hizmet tespiti davalarının kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle çalışma olgusunun hiç bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ispatlanması gerektiğini, Mahkemece eksik ve yetersiz inceleme sonucu karar verildiğini, davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
    B- BAM KARARI
    "Davalı ile fer"i müdahil Kurumun istinaf başvurularının HMK 353/1-b-l maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine," karar verilmiştir.
    TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Fer"i müdahil Kurum vekili istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle İzmir BAM 10.Hukuk Dairesi Kararının bozulmasını talep etmiştir.
    Davalı şirket vekili karara esas tanık beyanlarının çelişkili olduğunu davacının belirtilen dönemde hizmet akdi ile çalışmadığını beyanla Bursa BAM 9. Hukuk Dairesi Kararının bozulmasını talep etmiştir.
    IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dava, hizmet tespiti ve prime esas kazançlarının tespiti istemine ilişkindir.
    Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 86/9. maddesi olup, anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
    1-Dosya kapsamından davacının, 28.05.2008 tarihinden itibaren sigortalı hizmetlerinin başladığı, dava konusu hizmet tespiti talebi başlangıç tarihi 10.01.2012 "de emekli olduğu ve kendisine 01.02.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı, talep edilen ve kısmen kabulüne karar verilen süre sonu 11.01.2012-09.09.2014 tarihinde ise sosyal güvenlik destek primi ile çalışmaya başladığı anlaşılmaktadır. Sosyal güvenlik destek primi, yaşlılık aylığı kesilmeksizin yeniden çalışmaya başlayabilmek için ödenmesi gereken primdir.
    5510 sayılı Kanunun 30. maddesi 3.fıkrası (a) bendinde; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sonra ilk defa sigortalı olan kişilerden yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra 4"üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi hariç olmak üzere bu Kanuna göre veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesileceği düzenlenmiştir.
    Bu düzenleme uyarınca, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihinden sonra ilk defa sigortalı olanlardan yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra çalışmaya başlayanların aylıkları kesilecektir.
    Ancak, 5510 sayılı Kanunun "Sosyal güvenlik destek primine ilişkin geçiş hükümleri" başlıklı Geçici 14.maddesi ile bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı olanlar hakkında sosyal güvenlik destek primine tabi olma bakımından bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümlerin uygulanmasına devam edileceğine dair, amir hüküm getirilmiştir.
    5510 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunda ise "Yaşlılık aylığı alanların yeniden çalışmaları" başlıklı 63.maddesinin;
    (A) bendinde yaşlılık aylığı almakta iken çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıklarının bu çalışma olgusuna dayalı ve onunla sınırlı olarak kesilmesi gerektiği, (B) bendinde; tekrar sigortalı bir işte çalışma halinde, sigortalı adına sosyal güvenlik destek primi ödenmesi suretiyle, yaşlılık aylığının ödenmesine devam olunacağı hükümlerinin düzenlendiği, söz konusu maddenin son fıkrasında ise, yaşlılık aylığı almakta iken tekrar çalışmaya başlayan sigortalıya, 506 sayılı Kanunun 63. maddesinin (A) ya da
    (B) bendinden yararlanmak için bir tercih hakkı tanındığı anlaşılmaktadır.
    Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ile ortaya çıkan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulduğunda; Dava ile tespiti talep edilen dönemde, davacının sosyal güvenlik destek primine tabi çalışma hakkı bulunduğu sabittir. Ancak davacının talebinin açık ve belirgin olmadığı anlaşılmakla; öncelikle, talebi açıklattırılmalı, isteminin, 506 sayılı Yasa’nın 63/A maddesi kapsamında yaşlılık aylığı kesilerek tüm sigorta kollarına tabi çalışma tespiti mi, yoksa, 63/B kapsamında Sosyal Güvenlik Destek Primine tabi çalışmanın tespiti mi olduğu hususu netleştirilmelidir.
    Bu husus tespit edildikten sonra, davacının istemi dikkate alınmak suretiyle, Sosyal Güvenlik Destek Primine tabi çalışma sürelerinin 5510 sayılı Kanuna göre sigortalılık süresi olarak değerlendirilmeyeceği hususu da gözetilerek, uyuşmazlık konusu hizmet tespitine yönelik talep hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir.
    2-Hizmet tespitine yönelik davalarda, 5510 sayılı Kanun 86. maddede (506 s. K m. 79), mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamlarının dikkate alınacağı belirtilmiştir. Bu nedenle sigortalının ücretinin ve davalı ...’na (Devredilen SSK) davalı işveren tarafından ödenen ve ödenmesi gereken primlerin miktarının belirlenebilmesi amacıyla prime esas kazancın tespitinde, gerçek ücretin esas alınması koşuldur.
    Davanın niteliği gereği çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabilmesine karşılık ücretin ispatında bu denli serbestlik söz konusu değildir. Ücretin ispatında Hukuk Genel Kurulu’nun 2005/409-413, 2010/480-523, 2011/608-649 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 200. (1086 sayılı HUMK m. 288) maddesinde yazılı sınırları aşan, ücret alma iddialarının, yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Ücret miktarı maddelerde belirtilen sınırları aşıyorsa, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe haiz olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, işçinin imzasının bulunduğu aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, usulüne uygun tutulan ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle ispatı mümkündür.
    Yazılı delille ispat sınırın altında kalan miktar için veya bu miktar üzerinde olsa bile varlığı iddia edilen çalışma süresine ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgelerin bulunması halinde tanık dinletilmesi mümkündür (1086 sayılı HUMK m. 292; HMK m. 202). Eğer ispat sınırının altında kalan ücretler, yine işçinin imzası bulunan belgelere dayanıyorsa yine aksinin yazılı delillerle ispatlanması gerekecektir (HMK m. 201).
    5510 sayılı Kanun 82. maddede (506 sK. M. 78) prime esas günlük kazançların alt ve üst sınırlarının ne olacağı gösterilmiştir. Günlük kazançları alt sınırın altında olan sigortalılar ile ücretsiz çalışan sigortalıların günlük kazançları alt sınır üzerinden, günlük kazançları üst sınırdan fazla olan sigortalıların günlük kazançları da üst sınır üzerinden hesaplanır.
    Somut olayda, yukarıdaki açıklamalar kapsamında davacının 11.01.2012-08.09.2014 tarihleri arasında Kurum kayıtlarında gösterilen brüt ücret üzerinden çalıştığına karar verilmi ise de, bürüt ücretin ne kadar olarak olduğu sorulup belirlenmediği, davacının Operatör olarak çalışma iddiası gözetilerek; dava konusu süreler ve bildirimler dikkate alındığında dava hem hizmet tespiti hemde Sigorta Primimine esas kazancın tespiti istemini içermektedir.
    Mahkemece tüm banka kayıtları (yapı kredi bankası ve Akbank maaş ve sair ödemeler) ve yukarıda açıklanan ilkelerde gözetilerek hizmet tespitine yönelik tüm deliller de toplanıp varılacak sonuca göre karar verilmelidir. Kabule göre ilk derece mahkemesince hizmet tespitine karar verilen sürede ne kadar ücretle çalıştığının gözetilmemesi bozma sebebidir.
    Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, fer"i müdahil Kurum ve davalı vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 23.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi