Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/4800 Esas 2019/2045 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/4800
Karar No: 2019/2045
Karar Tarihi: 27.02.2019

Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/4800 Esas 2019/2045 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık 2007 ve 2008 yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan mahkum edilirken, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildi. Ancak bu karar itiraz yoluyla incelenmesi gerektiği için, sanığın temyiz talebi itiraz dilekçesi olarak kabul edilip mahalline iadesine karar verildi. Aynı sanık 2010 yılında da sahte fatura düzenleme suçundan mahkum edildi. Ancak deliller yeterli şekilde araştırılmadığı için, hüküm bozuldu. Kararda geçen kanun maddeleri: 5560 sayılı Kanun, 5271 sayılı CMK’nin 231/12. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi, CMK'nın 48. maddesi.
11. Ceza Dairesi         2016/4800 E.  ,  2019/2045 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    A)Sanığın, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar 5560 sayılı Kanun’la değişik 5271 sayılı CMK’nin 231/12. maddesi uyarınca temyiz değil itiraz yasa yoluna tabi olduğundan, sanığın temyiz talebinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile merciinde incelenmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
    B)Sanığın, 2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Sanık hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan açılan kamu davasında; sanığın, 2007 yılının 6. Ayında ablası olan ... ile birlikte şirketi kurduklarını, şirketin 3 ay faaliyet gösterdiğini, aynı yılın 12. ayında ... isimli muhasebecilerinin firmanın vergi dairesince resen kapatıldığını, vergi beyannamesinin kabul edilmediğini bildirmesi üzerine firmanın bulunduğu işyerini kapatarak iş yerinden ayrıldıklarını, 2007 yılından sonra düzenlenen faturalarla ilgisinin olmadığını, kendisinden habersiz olarak muhasebecinin işlemlere devam etmiş olabileceğini, muhasebecinin kimlik bilgileri ve adresinin Vergi Dairesinden temin edilebileceğini savunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; suça konu fatura aslının temini halinde sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması kendisine ait olmadığını beyan etmesi halinde; savunmasında adı geçen muhasebeci ile BS analizi neticesi 2010 yılı Nisan ayında -1- adet belge karşılı mal satıldığı bildirilen suça konu faturayı kullandığı tespit edilen mükellefin CMK"nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmeleri, suça konu faturaları kullandığı tespit edilen mükelleften, faturaları hangi ticari ilişkiye dayanarak kimden aldığının, sanığı tanıyıp tanımadığının ve faturanın alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması; sanığın kabul etmemesi halinde suça konu faturadaki yazı ve imzanın aidiyeti konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, toplanan deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.