Esas No: 2021/4325
Karar No: 2022/5855
Karar Tarihi: 24.02.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/4325 Esas 2022/5855 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığa tehdit suçu yüklenmiş ve duruşma sonucunda suçun işlendiği tespit edilmiştir. Ancak, Tebligat Kanunu'nun uygulanması konusundaki usulsüzlükler ve Anayasa Mahkemesi kararı gereği hak yoksunluğu uygulanamayacağı gerekçesiyle, mahkeme kararı bozulmuştur. Temyiz edilen kararın TCK'nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmının hüküm fıkrasından çıkarılması suretiyle düzeltilerek onanması kararlaştırılmıştır.
Kanun maddeleri: Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve 2. maddeleri, CMK'nın 42. maddesi, TCK'nın 53/1-b maddesi, 5320 sayılı Yasa ve 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre MERNİS adresi ile mahkemeye sunduğu adresi aynı olan sanığın yokluğunda verilen gerekçeli kararın, öncelikle Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre, bu mümkün olmazsa aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca tebliğ edilmesi gerekirken, dosyadaki adresine doğrudan Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesi gereğince yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve sanık müdafisi tarafından mahkemeye sunulan 29/03/2016 tarihli dilekçede eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz isteminde de bulunduğunun anlaşılması karşısında, CMK’nın 42. maddesi gereğince talep hakkında karar verme yetkisi Yargıtaya ait olduğu halde temyiz isteminin reddine ilişkin mahkemesince verilen 05/04/2016 tarihli ek kararın hukuku değerden yoksun olduğu ve sanığın temyizi süresinde olduğu kabul edilerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
TCK'nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi'nin, 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla, iptal edilmiş olması nedeniyle, uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafisinin temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının, tebliğnameye uygun olarak, TCK'nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın hüküm fıkrasından çıkartılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun olan, HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.