10. Hukuk Dairesi 2013/1125 E. , 2013/4470 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, davalı işverene ait ... işyerinde 06.01.1989 ile 31.06.1991 tarihleri arasında kesintisiz geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum ve ... İnşaat A.Ş. avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçiş hükümlerini içeren Geçici 7. maddesinin “Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunlar ile 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine göre sandıklara tâbi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları Kanun hükümlerine göre değerlendirilirler” hükmü ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı karşısında, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Öte yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 297. maddesinin 1. fıkrasında, hükmün tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsayacağı belirtilmiştir.
Eldeki davada mahkemece, hükmün sonuç kısmında “davacının davalı işyerinde 01.06.1990 ile 11.06.1990 tarihleri arasında 11 gün çalıştığının tespitine” karar verildiği halde, hükmün gerekçesinde, bilirkişi raporu, tanık beyanları da dikkate alınarak davacının davalı işyerinde geçen çalışmasının fiili ve sürekli olduğunun kabul edildiği, gerekçede atıf yapılan bilirkişi raporunda ise davacının 01.06.1989 ile 30.05.1990 tarihleri arasındaki dönem bordrolarında isminin bulunduğu ancak sigorta sicil numarası olmadığından bu çalışmalarının hizmet cetveline işlenemediğinin bildirildiği, böylelikle gerekçeli kararda tüm süre yönünden davanın kabulü doğrultusunda değerlendirme yapılmasına rağmen hükmün sonuç kısmında yalnızca 01.06.1990 ile 11.06.1990 tarihleri arasında kalan dönem yönünden anılan yasal düzenlemenin amir hükmüne aykırı olarak yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Mahkemece yapılacak iş davacıya ait hizmet cetvelinin celbi ile davalı nezdinde geçtiği iddia çalışmaların sigorta hizmet cetveline işlenip işlenmediğinin tespiti ile işlenmediğinin yahut kısmen işlendiğinin anlaşılması halinde talep edilen tüm süre yönünden yapılacak bir değerlendirme ile sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda inceleme yapılarak elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı şirkete iadesine, 11.03.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.