Esas No: 2020/25980
Karar No: 2022/5835
Karar Tarihi: 24.02.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/25980 Esas 2022/5835 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın 2010 yılında verilen hükümle ilgili olarak, açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın usulünce kesinleşmediği ve denetim süresinin başlamadığı anlaşıldığı için, mahkumiyet kararının hukuki değerden yoksun olduğu ve dava zamanaşımının gerçekleştiği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, sanık hakkında açılan kamu davası düşürülmüştür.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/1-e maddesi (Dava zamanaşımı süresi)
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddesi (Dava zamanaşımının kesilmesi)
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu'nun 321. ve 322. maddeleri (Hüküm bozma ve yeniden yargılama)
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
... (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesi'nin 20/07/2010 tarih, 2010/4 esas, 2010/877 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın, sanığın huzurunda verildiği, kanun yolu açıklamasına ilişkin hüküm fıkrasında, sanık açısından kanun yoluna başvuru süresinin, “tefhim” tarihinden itibaren başlayacağının belirtilmesi yerine, “tefhim ve tebliğ" tarihinden itibaren başlayacağının açıklandığı ve bu suretle sanığın kanun yoluna başvuru süresinin başlangıç tarihi konusunda yanıltıldığı, gerekçeli kararın da kendisine tebliğ edilmemesi sebebiyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının usulünce kesinleşmediğinin ve denetim süresinin başlamadığının anlaşılması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 04/10/2018 tarihli ve 2017/8-952 esas, 2018/403 sayılı kararında da açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmemesi nedeniyle zamanaşımının durmayacağı, denetim süresi başlamadığı için de, bu süre içerisinde kasıtlı suç işlendiğinden bahsedilemeyeceği ve açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması koşullarının bulunmadığı cihetle, Yerel Mahkemece verilen 17/03/2016 tarihli, 2015/1062 esas ve 2016/289 sayılı hükmün açıklanmasına ilişkin kararın hukuki değerden yoksun olduğu, hukuki değerden yoksun olan mahkumiyet kararının da dava zamanaşımını kesmeyeceği ve bu nedenle dava zamanaşımını kesen son işlemin, sanığın 04/05/2010 tarihli sorgusunun olduğu anlaşıldığından, sorgu tarihine göre, 5237 sayılı Kanun'un 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık olağan dava zamanaşımının gerçekleştiği anlaşılmakla, sanık ...'nın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca, diğer yönleri incelenmeksizin, HÜKMÜN BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, tebliğnameye aykırı olarak, sanık hakkında açılan kamu davasının, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gözetilerek DÜŞMESİNE, 24/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.