1. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/3377 Karar No: 2020/4956 Karar Tarihi: 12.10.2020
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/3377 Esas 2020/4956 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2019/3377 E. , 2020/4956 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ-TENKİS
Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakanı babası ..."ın 21.06.2004 tarihinde düzenlediği vasiyetnamenin ölümünden sonra 01.06.2011 tarihinde açıldığını, babasının vasiyetname verdiği tarihte temyiz kudretinden yoksun olup vasiyetname düzenlemeye ehil olmadığını, aynı zamanda bu vasiyetname ile saklı payının da ihlal edildiğini ileri sürerek vasiyetnamenin iptali, olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir. Davalılar, resmi vasiyetname düzenlendiği tarihte mirasbırakanın ayırtım gücünün yerinde olduğunu, vasiyetname tarihinden beş sene sonra açılan vesayet davasının mirasbırakanın ehliyetli olduğu gerekçesiyle reddedildiğini, davacının diğer iddialarının da yerinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, mirasbırakanın akıl zayıflığının olmadığı, hukuki işlem ehliyetinin bulunduğunu gerekçeleri ile davanın reddine ilişkin karar, Yargıtay 3. Hukuk Dairesince; "... Vasiyetnamenin iptali davasının ispatlanamadığı, TMK"nın 557.maddesindeki tasarrufun iptali için öngörülen şartlardan hiçbirinin olayda gerçekleşmediği, ancak davada mahfuz hisseye müdahale edildiği belirtilerek işlemin iptali talep edildiğine göre tenkise ilişkin talep de bulunduğu gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği ..." gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının saklı payının ihlal edildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin karar, Dairece; “...Somut olaya gelince; mahkemece tenkis isteği yönünden yukarıda belirtilen ilkeleri kapsar biçimde bir inceleme ve araştırma yapılmış değildir. Vasiyete konu taşınmazların tümünün çap kayıtlarının getirtilmediği, davalılara seçimlik hakkının hatırlatılarak tercih tarihine göre taşınmazların değerinin yeniden belirlenerek davacının saklı payına tecavüz bulunup bulunmadığının o değerlere göre belirlenmesi gerektiği gözetilmeden sonuca gidilmiştir. Hâl böyle olunca; yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, davalılara seçimlik haklarının hatırlatılarak o tarihe göre saptanacak değerler üzerinden sabit tenkis oranının belirlenmesi, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir...” gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının saklı payının zedelenmediğinin bilirkişi raporu ile tespit edildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 10.00. TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 12.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.