Esas No: 2022/2663
Karar No: 2022/6274
Karar Tarihi: 27.06.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/2663 Esas 2022/6274 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Boşanma davasıyla birlikte ziynet alacağı, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminat talepleri olan bir davada mahkeme kararı verilmiş ve taraflardan davalı erkek hükmün tamamı, davacı kadın ise sadece ziynet alacağı talebi yönünden temyiz etmiştir. Mahkeme, davacı kadının ziynet alacağı talebinin karar tarihindeki temyiz inceleme kesinlik sınırını aşmadığı için kesinliğini koruduğunu belirtirken, kadın yararına verilen maddi ve manevi tazminatın az olduğunu ve daha uygun miktarda takdir edilmesi gerektiğini, ortak çocuklarına verilen iştirak nafakasının az olduğunu ve daha uygun bir tutarda hüküm tesis edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Kararda, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükümlerinin dikkate alınması gerektiği ve daha uygun bir şekilde tazminat ve nafaka miktarlarının takdir edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddelerine göre; Türk Medeni Kanunu'nun 174/1 ve 174/2 maddeleri, Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma - Ziynet Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarı, reddedilen ziynet alacağı talebi yönünden; davalı erkek tarafından ise hükmün tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davacı kadının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde;
Davacı kadının 48.513 TL tutarındaki ziynet alacağı talebi, karar tarihindeki temyiz inceleme kesinlik sınırını aşmadığından, bölge adliye mahkemesi kararı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun madde 362/1-a bendine göre kesin niteliktedir. Açıklanan nedenle, davacı kadının temyiz dilekçesinin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Tarafların boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince,
a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) ve manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
c-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuklar Kerem ve Emre için hüküm altına alınan iştirak nafakaları küçüklerin ihtiyaçlarına nazaran azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Davacı kadının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b ve 2/c bentlerinde gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan diğer bölümlerinin ise yukarıda 2/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.27.06.2022 (Pzt.)