Esas No: 2022/5417
Karar No: 2022/6357
Karar Tarihi: 23.05.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5417 Esas 2022/6357 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/5417 E. , 2022/6357 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 30. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 29. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait Romanya'da bulunan işyerinde inşaat işinde yalıtım ustası olarak çalışırken iş sözleşmesinin işverence haklı neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, yıllık izin ve ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı defini ileri sürmüş, davacının kendi işçileri olmadığını ve kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan delillere göre davacının davalıya ait işyerinde çalıştığı, iş sözleşmesinin davalı tarafça haklı neden olmadan feshedildiği ve davacı taleplerinin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf başvurusu dilekçesinde; davacının kendi işçileri olmadığını, dosyada mevcut bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmediğini, yemin delilinin göz ardı edildiğini, husumetli tanık beyanlarına itibar edilemeyeceğini, aylık ücretin miktarının belirlenmesinde hata yapıldığını, tazminat hesaplarının hatalı olduğunu, ayrıca yıllık izin ücreti açısından zamanaşımının gerçekleştiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanık beyanları ile bir kısım emsal dava dosyaları ve yurda giriş ve yurttan çıkış kayıtlarına göre davacının davalı nezdinde çalıştığının kanıtlandığı, Mahkemece itibar edilen raporun dosya kapsamına uygun olduğu, resen yemin teklifi usulü olmadığı gibi yıllık izin ücreti alacağında zamanaşımı süresinin de dolmadığı, davacı tanıklarının işverenle olan davalarının sonuçlandığı, bu nedenle beyanlarına itibar edilebileceği, ancak delil durumuna göre davacının aylık ücretinin net 904,00 Euro olarak kabulü ile bu ücrete göre alacakların yeniden belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacının kendi işçileri olmadığını ve davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, çalışmanın ispatlanmadığını, ücrete %5 sağlık primi eklenmesinin hatalı olduğunu, işverenle husumet içinde olan tanık beyanlarına itibar edilmesinin hatalı olduğunu ve kabule göre de hesaplamaların hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında 4857 sayılı İş Kanunu (4857 sayılı Kanun) kapsamında işçi işveren ilişkisi olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının dava konusu tazminat ve alacaklara hak kazanıp kazanmadığı, hak kazanmışsa hesaplanması ve izin alacağının zamanaşımına uğrayıp uğramadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4857 sayılı Kanun'un 2, 8, 17, 41, 44, 46, 47, 53, 59 uncu maddeleri, mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi.
3. Değerlendirme
Dosyadaki delillere göre taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunduğunun ispatlandığı, aksi yönde delil olmamasına göre iş sözleşmesinin işverence haklı neden olmadan feshedildiği, buna bağlı olarak davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı gibi fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının da kanıtlandığı, ayrıca çalışma süresine göre yıllık izin ücreti hakkı da olduğu, dava tarihine göre izin alacağının zamanaşımına uğramadığı, alacaklara ilişkin hesaplamanın yukarıda gösterilen Kanun hükümlerine uygun yapıldığı ve temyiz olunan karar ile kararın gerekçesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.