Esas No: 2022/5474
Karar No: 2022/6359
Karar Tarihi: 23.05.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5474 Esas 2022/6359 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı işçi, davalı işyerinde saha kontrol sorumlusu olarak çalıştığını ve hak ettiği fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmediğini iddia ederek alacak davası açmıştır. İlk derece mahkemesi, işçinin mesai saatlerini kendisinin belirlediği ve yapılan çalışmaların kayıtlarına göre karşılığının ödendiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı işçinin istinaf başvurusu da reddedilince davacı vekili temyize gitmiştir. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi de davalı işyerinin sunmuş olduğu belgelerin tarafların tanık beyanlarıyla desteklendiği ve yapılan çalışmaların karşılığının ödendiğinin bilirkişi tarafından onaylandığı gerekçesiyle davacının temyiz itirazlarını reddetmiş ve ilk derece mahkemesinin kararının onanmasına karar vermiştir.
Kanun maddeleri:
- 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41, 44, 46 ve 47. maddeleri uyarınca çalışanların fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmesi gerekmektedir.
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesi, temyiz konusu kararın usul ve kanuna uygunluğunu denetleme yetkisine sahip olduğunu belirtmektedir.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 21. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalıya ait işyerinde 1988 yılında çalışmaya başladığını, saha kontrol sorumlusu olduğunu, 11.04.2018 tarihinde iş sözleşmesinin sona erdiğini, çalışırken hak kazandığı fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek söz konusu alacakların tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının şantiye sahasındaki en yetkili kişi olarak görev yaptığını, çalışma saatlerini kendisinin ayarladığını ve davaya konu alacaklara hak kazanılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının görevi itibarıyla çalıştığı sahada en yetkili kişi olduğu ve mesaisini kendisinin belirlediği, ayrıca delil olarak işveren kayıtlarına dayanılmış olup kayıtlara göre yapılan çalışmalarının karşılığının ödendiği, yazılı kayıtların ötesinde çalışma iddiasının ise usulünce ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvurusunda; davacının ülkenin çeşitli şehirlerinde doğalgaz boru hattı saha kontrol sorumlusu olarak çalıştığını, fazla çalışmaları olduğu gibi hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil çalışmaları da bulunduğunu, bu çalışmaların kanıtı olan kayıtların işverence düzenli şekilde tutulmadığı gibi dosyaya da sunulmadığını ve tanık beyanlarına itibar edilmesi gerektiğini ileri sürerek Mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı tarafça sunulan puantaj kayıtlarında davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve tatil çalışmalarının gösterildiği, bilirkişi tarafından puantaj kayıtlarına göre ücret bordrolarında tahakkukların yapılarak ödendiğinin belirlendiği, davalının yazılı belgelerine karşı iddianın aynı kuvvette delille ispatlanamadığı, buna göre İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; tanık beyanları dışında iddianın ispatına yarar belgelerin davalı nezdinde olduğunu, bilirkişinin yetkilendirilmesine rağmen yerinde inceleme yapmadığını ve davalının elindeki delilleri sunma imkânları olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının davalı işyerinde fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil çalışması yapıp yapmadığı, yapmışsa hesaplanması ile karşılığının ödenip ödenmediğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4857 sayılı İş Kanunu'nun 41, 44, 46 ve 47 nci madde hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Davaya konu fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları ile ilgili çalışma yapıldığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
2. Çalışmaların ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş ve işyerinden çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.
3. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ve tatil çalışma ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
4. Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafça fazla çalışma ve tatil çalışmaları iddiasının ispatına yönelik işyeri kayıtları ile tanık beyanlarına dayanılmış olup işverence sunulan belgelere göre yapılan çalışmalarının karşılığının ödendiği bilirkişi incelemesi ile tespit edilmiş ve belgeler sunulduğundan yerinde incelemeye gerek olmadığı açıklanmıştır.
5. Yukarıdaki bentlerde açıklanan ispat yükü ile dosyadaki delil durumu dikkate alındığında, temyize konu Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile kararın gerekçesi yerinde görülmüştür.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.