5. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/24100 Karar No: 2017/25228 Karar Tarihi: 20.11.2017
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/24100 Esas 2017/25228 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2016/24100 E. , 2017/25228 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. ... Köyü 105 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tarım arazisi niteliğinde kabulü ile olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tesbit edilmesi yöntem olarak doğrudur. Bu nedenle davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Davalılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince; 1-Dava konusu taşınmaz kuru tarım arazisi olarak kabul edilmesine rağmen, keşifteki köy azası beyanında dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede patates ekimi de yapıldığı, patates ekiminin ancak sulu tarım arazisinde mümkün olduğu, ayrıca dava konusu taşınmazın dosya kapsamında bulunan fotoğraflarında görüldüğü üzere sulanabildiği, tüm dosya kapsamından sulu tarım arazisi niteliğinde olduğu anlaşıldığı halde kuru tarım arazisi olarak değerlendiren rapora göre hüküm kurulması, 2-Hesaplama yapılırken, üretim giderlerine idarecilik giderleri ve sermaye faizinin eklenmesi sureti ile kamulaştırma bedelinin düşük tespiti, 3- Dava konusu taşınmazın özellikleri, bilirkişi raporunda belirtilen hususlar ve aynı bölgeden Dairemize intikal eden dava dosyaları göz önünde bulundurulduğunda; net gelir metoduna göre tespit edilen bedeline % 100 oranında objektif değer artışı uygulanması gerekirken, % 50 uygulanmak suretiyle eksik bedel tespiti, 4- İnfazda tereddüde yol açacak şekilde faiz bitiş tarihinin belirtilmemesi, Doğru görülmemiştir. Davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davacı idareden peşin alınan temyiz ve taraflardan peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 20/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.